 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E: 2001/5745
K: 2001/6474
T: 8.10.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
506/m.62
1479/m.24
2829/m.7
Davacı, 26.8.1992 tarihinden itibaren zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının iptaliyle, SSK'dan yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan SSK Gen.Müd. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mesut Balcı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR :
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı SSK'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2- 506 sayılı Yasanın 62. maddesi uyarınca sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya bu isteğinden sonraki ay başından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanması gerekir. Mahkemece davacının 26.7.1999 tarihli tahsis talebi ile 1.8.1999 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş ise de davacının 26.7.1999 tarihli dilekçesinin tahsis talebi içermediği sadece hizmetlerin birleştirilmesine yönelik olarak verildiği davacının tahsis talebinin ise 2.8.1999 tarihinde Sosyal Sigortalar Kurumuna yapıldığı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3- Öte yandan 2829 sayılı Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkındaki Yasanın 7. maddesi gereğince hizmet süreleri toplamına; itibari hizmetler ile primi ödenmemiş hizmet süreleri katılmaz. Davacının hizmet birleştirilmesinde prim ödeme gün sayısına dahil edilen 1.9.1982-31.12.1991 tarihleri arasındaki 1479 sayılı Yasaya tabi Bağ-Kurlu sayıldığı süreye ilişkin primlerini ödeyip ödemediği araştırılmadan yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı SSK'nun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 8.10.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.