 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E:2001/4424
K:2001/4662
T:12.06.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY KARARI
Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Muzaffer Yay vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Filiz E... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Zararlandırıcı sigorta olayı sonucu iş kazasına maruz kalan işçinin % 33 oranında sürekli iş göremezliğe maruz kaldığı bu maluliyete göre davacının zararının 23.253.120.000 TL olarak belirlendiği davalı işverenin sigorta olayının oluşunda kusurlu bulunmadığı olayın kaçınılmazlık olarak değerlendirildiği ve bu kaçınılmazlıktan % 70 oranında işverenin sorumlu tutulduğu SSK tarafından peşin sermaye değerinin 18.423.237.826 TL olarak bildirildiği ve ayrıca B.K. 43. maddesi gereğince zarardan % 25 oranında takdiri indirim yapıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca ve özellikle belirlenen maddi zarar ( 23.253.120.000 ) TL'den işverenin % 20 kusur indirimi nazara alındığında 16.227.240.000 TL kaldığı bundan da B.K. 43. maddesi uyarınca % 25 indirim yapıldığında 12.207.930.000 TL kaldığı bu miktardan 18.423.237.526 TL peşin sermaye değeri düşüldüğünde davacı lehine hükmedilecek miktarın kalmadığı açık ve seçiktir. Oysa yukarıda açıklanan biçimde ve özellikle belirlenen tazminattan öncelikle kanuni ve takdiri nedenlerle yapılacak indirimlerden sonra en son peşin sermaye değerinin indirilmesi yerine sıralamada yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulduğu ortadadır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, temyiz edenin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 12.6.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.