 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E: 2001/4373
K: 2001/4633
T: 11.6.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* GECİKME ZAMMININ MÜTEMERRİT OLMASI
* GECİKME ZAMMINA FAİZ UYGULANMASI
ÖZET: Gecikme zammı, faiz değil, bir tür gecikme tazminatı olduğundan, faize faiz yürütülemeyeceği kuralı gecikme tazminatı için uygulanamaz. Bu nedenle, gecikme zammı için borcun mütemerrit olduğu tarihten itibaren faiz istenebilir.
(818 s. BK. m. 101/1)
(506 s. SSK. m. 80)
Davacı, ödeme emrinin faizle ilgili bölümünün iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
SSK.'nün, işveren davacı için tahakkuk ettirdiği 11/1995 dönemine ait prim borcu ile bu borcun 31.5.1999 tarihine kadar ödenmemesinden kaynaklanan gecikme zammı tutarını gösteren yazı işverene 17.5.1999 tarihinde tebliğ edilmiş, yazı da "Borcun 7 gün içinde ödenmesi gerekir. Ödenmeyen borcun aslına ödendiği tarihe kadar gecikme zammı, gecikme zammına ise tebliğ tarihinden itibaren faiz tahakkuk ettirilecektir" denilerek tebliğ tarihinden sonra ödeme yapılmadığı takdirde, bu tarihte temerrüde düşen işverenin, bu tarihten sonra icra takibine esas olan ödeme emrinin düzenlenişine kadar prim için gecikme zammı tahakkuk etmiş ve belirli kurum alacağı haline gelmiş olan gecikme zammına ise faiz yürütüleceği belirtilmiş bulunmaktadır. Böylelikle gecikme zammına yürütülen faiz, gecikme zammının tahakkuk ettiği süreyi içermemekte, gecikme zammının işverene tebliğ edildikten sonraki icra takibine kadar geçen süreyi kapsamaktadır.
506 sayılı Yasanın 80. maddesi uyarınca gecikme zammına gecikme zammı uygulanması, prim yada konut edindirme yardımlarına faiz istenmesi olanaksızdır. Ancak gecikme zammı faiz olmayıp bir tür gecikme tazminatıdır, Medeni Ceza niteliğindedir. Bu konudaki yargısal görüşler (Çemberci SSK, Şerhi 637, İşveren Sosyal Politika s. 196; 22.11.1991 tarih 5/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) aynı doğrultudadır. Bu nedenle faize faiz yürütülemeyeceği kuralının gecikme tazminatı için uygulanmayacağı açıktır. Tahakkuk ve takip belgesinde belirtilen tarihe kadar tahakkuk ettirilen gecikme zammı tutarı, borçlu işverene tebliğ edilmiş, muaccel hale gelmiş olan gecikme zammı konusunda gecikme zammı tutarının işverene tebliğ tarihinde Borçlar Yasasının 101/1. maddesi gereğince işveren mütemerrit olmuştur. Bu nedenle borç yazısında belirtilen gecikme zammı için borcun tebliğ tarihinden, başka bir anlatımla işverenin mütemerrit olduğu tarihten itibaren faiz istenmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Sonuç olarak borç yazısında belirtilen gecikme zammı tutarına, yazının tebliğ tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) 11.6.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.