 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E: 2001/277
K: 2001/649
T: 5.2.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* YAŞLILIK AYLIĞININ ÖDETTİRİLMESİ
* YETKİLİ MAHKEME
Karar özeti: Hakiki veya hükmi bir şahsın muhtelif mahallerde şubeleri bulunduğu taktirde, o şubenin muamelesinden dolayı, o şubenin bulunduğu mahalde dahi dava ikame edilebilir.
Hakim en az giderle en kısa sürede davayı sonuçlandırmakla görevlidir.
(2709 s. Anayasa m. 141/1)
(1086 s. HUMK. m. 17)
Davacı, yaşlılık aylığının 1.7.1999 tarihinden itibaren ödenmesi gerekirken geç bağlandığından bahisle, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, 400.000.000.-TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davalı dilekçesinin yetki yönünden reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, nitelikçe ödenmeyen yaşlılık aylığının ödettirilmesi istemine ilişkindir. Öte yandan, sigortalılara yaşlılık aylığı bağlanma işleminin Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirildiği tartışmasızdır. Davalı Kurumun yöntemince, yetki itirazında bulunduğu ve Antalya'da, davalı genel Müdürlüğün şubesinin olduğu, Kurum avukatlarının Genel Müdürlüğü temsilen şubenin bulunduğu yerde davaya girdikleri uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, hükmü şahsın şubesinin bulunduğu yerde dava açılabilmesi için, uyuşmazlığın dava açılan şubenin muamelesinden kaynaklanmasının gerekip gerekmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı, 5521 sayılı Yasanın yollamada bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 17. maddesidir. Anılan maddede, Hakiki veya hükmi bir şahsın muhtelif mahallerde şubeleri bulunduğu takdirde, o şubenin muamelesinden dolayı, o şubenin bulunduğu mahalde dahi davanın ikame edilebileceği hükmü öngörülmüştür. Maddede, öngörülen şube muamelesinden amaç Genel Müdürlük adına işlem yapmaktır. Başka bir anlatımla, "muamelenin doğrudan şube işleminden kaynaklanması zorunlu olmayıp Genel Müdürlük adına işlem yapmak üzere dava ikame edilen yerde şubenin bulunması yeterlidir. Zira, Anayasanın 141/son maddesi gereğince hakim en az giderle ve en kısa sürede davayı sonuçlandırmakla yükümlüdür. Esasen, şubenin bulunduğu yerlerde, davalara, Genel Müdürlüğü temsilen Kurum avukatlarının katıldığı da söz götürmez. Hal böyle olunca, davanın yetkili mahkemede açıldığı kabul edilerek, davanın görülmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi isabetli değildir.
O halde, davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 5.2.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.