 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E : 2000/8081
K : 2000/ 9005
T : 12.12.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 31.275.878.000 liranın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davalılar vekillerince de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.12.2000 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar vekilleri Avukat Talat B... ile
karşı taraf vekili Av. Mustafa A... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi Filiz Ekizoğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
1-Dosyadaki yazılara:toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Zararlandırıcı olaya maruz kalan işçinin, olay günü iş yerinde inşaatın sıva işini yaparken, iskelenin yağış nedeniyle zemine oturması ve binanın saçak kısmında bulunan parapet denilen kısmın kopması sonucu yere düşerek ölmüştür.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, iş yerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu iş Kanununun 73.maddesinin açık buyruğudur.
1.3.2000 günlü bilirkişi raporunda, işveren Ltd. Şirketin % 80, işveren vekili Sami Ö...'ın % 10, Ustabaşı Ramazan S... % 6, Kazazede İbrahim S...'nın % 2, ve sigortalı müteveffa Mehmet Ç...'in % 2 oranında kusurlu bulundukları belirtilmiştir. Ceza Mahkemesinde alınan ve kesinleşmeyen 15.4.1999 tarihli üç kişilik bilirkişi heyeti raporunda ise işveren vekili Sami Ö....'ın 5/8, Ustabaşı Ramazan S...'nın 1/8, İbrahim S...'nın 1/8, müteveffa Mehmet Ç...'in 1/8 oranında kusurlu bulundukları belirtilmiştir. Her ne kadar Ceza Mahkemesinde alınan kusur raporu hukuk hakimini bağlamaz ise de maddi olaylar bakımından bağlayıcıdır. Ceza Mahkemesinde alman kusur raporu ile bu davada alınan kusur raporları arasında kusurun aidiyet ve oranı bakımından çelişki bulunduğu gibi maddi olayların değerlendirilmesi yönünden de çelişkiler bulunmaktadır. İş yerinde fenni sorumlu'nun olduğu dosya içeriğinden anlaşıldığına göre işveren vekiline kusur verilmesinin nedenleri de kusur raporunda gösterilmemiştir.
Ayrıca, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; bilirkişiler, İş Kanununun 73.maddesinin öngördüğü koşulları gözönünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve işgüvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, İş Kanununun 73.maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.
3-Davacılar murisinin sıva ustası olduğu dikkate alınarak kazanın olduğu yerde yılda 365 gün çalışmasının mümkün olmadığı gözetilmek ve buna göre yıllık çalışabilecek gün sayısının dikkate alınması ve buna göre hesap yaptırılması gerekirken bu hususa riayet edilmemesi doğru değildir.
4-Kabule göre de, tarafların hal ve mevkiine, kusur oranlarına, olayın oluşuna ve olay tarihinden itibaren yürütülecek faiz ile birlikte hükmedilen maddi tazminat miktarına göre. olayda Borçlar Kanununun 43.maddesi gereğince yapılan % 10 indirim az olduğu açıktır.
Mahkemece yapılacak iş, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında bilirkişilere konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, kusurun aidiyeti ve oranı bakımından raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek, olayın oluş biçimine göre maddi olayları değerlendirmek, Fenni sorumlu bulunduğuna göre, işveren vekiline kusur verilmesinin nedenlerini açıklamak verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmek, yılda 365 gün çalışmanın mümkün olmadığını gözetmek, ve ona göre hesap raporu almak, BK.43. maddesine göre hakkaniyete uygun indirim yapmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Davacı ile davalı yararına takdir edilen 97.500.000'er lira duruşma Avukatlık parasının karşılıklı olarak birbirlerine yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine 12.12.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.