 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E:2000/7119
K:2000/7414
T:31.10.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY İLAMI
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; bozmaya uyarak ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 8.499.235.173 liranın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 31.10.2000 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat Figen B... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi B.Mustafa Ş... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tesbit edildi.
KARAR
Asgari ücretin ve toplu iş sözleşmelerinin uygulanması Kamu düzeniyle ilgili olduğundan bir talep olmasa dahi resen gözönünde tutulması zorunludur. Öte yandan, Kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez. Bu nedenle, bozmadan sonra işçi ücretlerinde artma olmuş ise, bu artışlarında hesapta gözönünde tutulması gereklidir. Zira, bozmadan sonra meydana gelecek artışları davacı önceden bilme olanağına sahip olmadığından davacının kararı temyiz etmemesi karşı taraf yararına bu açıdan usuli kazanılmış hak doğurmaz. Ancak yapılacak hesapta bir maddi tazminat ödemesi gerektiği sonucuna varılırsa, önceki kararı davacı temyiz etmediğinden maddi tazminat bozmadan önceki miktarı geçemez. Başka bir anlatımla, bozmadan önceki kararla hüküm altına alınan miktar aşılmamış olmadıkça davalı yararına kazanılmış haktan söz edilemez.
Yapılacak iş, hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan veriler (asgari ücretteki artışlar veya toplu iş sözleşmesinin getirdiği olanaklar) gözönünde tutularak yeniden hesap raporu almak, alınan hesap raporunda belirlenen zarardan şimdiki gibi B.K.'nun 43. maddesi gereğince takdiri indirim yaparak, kalan miktardan 4447 sayılı Kanunun ek 38. maddesi gereğince hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan verilere göre hesaplanan peşin sermaye değeri kurumdan sorularak indirilmek, davalı yararına oluşan usuli kazanılmış haklarda gözetilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli,hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 97.500.000 lira duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine,temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.10.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.