 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/6983
Karar no: 2000/7276
T:26.10.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- HİZMET SÜRESİNİN TESBİTİ
- YARGITAY KARARININ TAVZİHİ
Karar Özeti:Maddi yanılgı sonucu verilen kararlar, taraflar yönünden usuli kazanılmış hak durumunu oluşturmaz ve her zaman düzeltilmesi mümkündür.
Tavzih talebi Yargıtay kararlarına karşı da yapılabilir.
(1086 s. HUMK. m. 455, 459)
Davacı Aziz adına Türkiye Basın ve Yayın İşçileri Sendikası vekili Avukat Ahmet ile davalılar 1- SSK. Gen. Müd. vekili Avukat S. Handan 2- Devlet Malzeme Ofisi Gen. Müd. 3- A... Ofset Basımevi A.Ş. 4- Ö... Ofset San. ve Tic. A.Ş. aralarındaki tesbit davası hakkında İstanbul 6. İş Mahkemesinden verilen 20.10.1999 gün ve 1054/1325 sayılı kararın onanmasına ilişkin Dairemizin 3.2.2000 gün ve 556/552 sayılı ilamına ve tavzih talebinin reddine ilişkin 1998/1054 esas 21.6.2000 günlü kararın süresi içinde tavzihen tetkiki yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, 27.4.2000 günlü dilekçesi ile; itibari hizmet süresinin 375 gün yerine 242 gün olarak karara geçtiğini, bu yanlışlığın "Tavzih" yoluyla düzeltilmesini istemiştir. Öte yandan, tavzihe konu İstanbul 6. İş Mahkemesinin 20.10.1999 gün, 1998/1054 esas, 1999/1325 sayılı kararı Dairemiz tarafından 3.2.2000 gün, 2000/556 esas, 2000/552 sayılı kararı ile onandığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacı, tavzih istemini Yargıtay kararına karşı yaptığı açıktır. Bundan başka, 7.6.1944 gün, 40/22 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, tavzih talebi Yargıtay kararlarına karşı da yapılır. Bu nedenle davacının tavzih talebi üzerine dosya Dairemize gönderilmek gerekirken işin esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir. Bu bakımdan, Yerel Mahkemenin 21.6.2000 gün, 1998/1054 esas 2000/müt. sayılı kararı bozularak, davacının tavzihe yönelik dilekçesi ve ekleri incelendi:
Gerçekten, davacının işyerinde prim ödenmek suretiyle geçen çalışma süresinin 1500 gün olduğu, anılan sürenin yıl olarak 4 yıl 60 güne isabet ettiği, bu sürenin her yılı için 90 gün ve 60 günde 0,25 itibari hizmet eklendiğinde itibari hizmet süresinin toplam olarak 375 güne ulaştığı halde, karara, maddi yanılgı sonucu 242 gün olarak yazıldığı, dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bütün bunlardan başka, maddi yanılgı sonucu verilen kararlar, taraflar yönünden usuli kazanılmış hak durumunu oluşturmayacağı, giderek, her zaman düzeltilmesinin mümkün olduğu Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Bu nedenle Dairemizin 3.2.2000 gün, 2000/556 esas 2000/552 sayılı onama kararı kaldırılmalı ve hüküm fıkrasına, 242 gün yerine 375 gün yazılması yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden yerel mahkeme kararı bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü hüküm fıkrasında yer alan davacının itibari hizmet süresinin 242 gün olacağının tesbitine sözcüklerinin silinerek yerine davacının itibari hizmet süresinin 375 gün olduğunun tesbitine sözcüklerinin yazılmasına ve kararın bu düzeltilmiş şekliyle (ONANMASINA), 26.10.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.