 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/5981
Karar no: 2000/6616
Tarih: 9.10.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- PRİMLERİN TAHAKKUK VE TEDİYE EDİLMEMESİ
- KAMU GÖREVLİSİNİN SORUMLULUĞU
Karar Özeti: Sigorta primlerini haklı sebep olmaksızın yasada belirtilen süre içinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlisi, kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
(506 s. SSK. m. 80)
Davacı, borçlu olmadığının tesbiti ile hakkındaki takibin durdurulması için tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava nitelikçe kurum tarafından tahakkuk ettirilen prim gecikme zammı ve faizin iptali istemine ilişkindir. Davacı işveren çalıştırdığı işçilerin 1997/5, 6, 7, 12. ve 1998/1, 2, 3, 4. aylarına ait primlerini ödemediği ve davacının kamu kuruluşunun tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlisi olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, primlerin haklı sebep olmaksızın ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı Yasanın 80. maddesinin sondan bir önceki fıkrasıdır. Anılan madde de "sigorta primlerini haklı sebeb olmaksızın 1. fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlisi, kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur" hükmü yer almaktadır.
Somut olayda davacının kamu kuruluş olan Orman İşletme Müdürlüğünün tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlisi olduğu açıktır. Öte yandan uyuşmazlık konusu 1997/5, 6, 7, 12 ve 1998/1, 2, 3, 4. aylarına ait işçi ücretlerininde ödendiği ödeme sırasında işveren ve işçi hisselerine ait primlerin ödenen ücretlerden kesilmediği de ortadadır. Bundan başka, işletmede zaman zaman nakit sıkıntısı olması sigorta primlerini ödenmemesi için haklı sebeb sayılmayacağı da tartışmasızdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 9.10.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.