 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E:2000/577
K:2000/1678
T:29.02.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY İLAMI
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; bozmaya uyarak ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 150.000,000.- lira manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacı vekilince istenilmesi ve duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.2.2000 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı vekili Avukat İ. Hakkı A... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi Filiz E... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
l-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Yerel Mahkemece, hükmüne uyulan bozma kararında işverenin çalıştırdığı şantiye şefinin, ceza mahkemesi karan ile mahkum olması durumunda, tamamen kusursuz sayılamayacağı bir miktar kusurun şantiye şefine verilmesi gerektiği, bu yönde araştırma yapılması belirtilmiş ve bozma kararı çevresinde yapılan, araştırmada şantiye şefinin beraat ettiğinin anlaşılmasına karşın, yeniden kusur raporu alınarak davacının % 20 oranındaki kusurunun % 40 çıkarılması ve bozmadan önceki raporla, hükme dayanak alınan kusur raporu arasındaki açık çelişkinin giderilmemesi isabetli değildir. Öte yandan, zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan işçinin olay tarihindeki yaşı, mesleki kıdemi yaptığı işin niteliği dikkate alındığında, bordrodaki ücretin günün koşullarına uygun olmadığı başka bir anlatımla, davacının asgari ücret karşılığında, işyerinde çalışmasının hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmediğinin kabulü gerekir. Bu husustaki bozma, işçinin vasıfsız işçi olduğu kabul edilerek maddi yanılgı sonucu yapıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bundan başka, maddi yanılgı sonucu yapılan bozmaya uymakla, davalı yararına usulü kazanılmış hakin doğmayacağı da Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Yapılacak iş, bozmadan önceki rapor ile bozmadan sonra alınan kusur raporları arasındaki aykırılık uzman bilirkişiler aracılığı ile giderilmek, ve özellikle işverene verilen % 80 oranındaki kusurda şantiye şefinin ne oranda iştirakine olduğu belirlenmek ve zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan işçinin vasıflı işçi olduğu gözönünde tutularak ücret bordroları ile bağlı kalınmaksızın emsal ücretler nazara alınarak zarar hesabı yapılmak ve sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Davacı yararına takdir edilen 65.000.000 lira duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz haremin istek halinde davacıya iadesine, 29.2.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.