 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E:2000/5599
K:2000/7188
T:24.10.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY İLAMI
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatı ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacılar ile davalılardan Recep K..., Tevfik Y... ve Çetin C... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacıların tüm, davalılar Tevfik Y..., Recep K... ve Çetin C...'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalılar Recep K..., Tevfik Y... ve Çetin C... SS.U... Yapı Kooperatifinin 1995 yılında ki yönetim kurul üyesi oldukları dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Öte yandan temyiz eden davalıların iş kazasının oluşumunda kişisel kusurlarının da mevcut olmadığı kusur raporunun incelenmesinden anlaşılmaktadır. Bu bakımdan Uğur Yapı Kooperatifinin yönetim kurul üyeleri olarak davalıların bu tazminattan sorumlu tutulması isabetsizdir.
3- Dava nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Bu nedenle, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin belirlenen tazminattan düşürülmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu bakımdan, davanın niteliği göz önünde tutularak öncelikle hak sahiplerine Sosyal Sigortalar Kurum tarafından iş kazası nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması, gelir bağlanmış ise, bildirilen miktarın tazminattan düşülmesi gelir bağlanmamış ise bu yön, hak sahibinin tazminat hakkını doğrudan etkileyeceğinden, hak sahibi tarafından gelir bağlanması için kuruma başvurmaları, giderek dava açmaları yönünde önel verilmesi ve açılan davada, 506 sayılı yasanın 24 maddesinin öngördüğü koşulların oluşmadığının saptanması durumunda; hak sahibine gelir bağlanmayacağı giderek, hak sahibinin destekten yoksun kalma tazminat isteme hakkına sahip olamayacağı açık-seçiktir. Somut olaydan hak sahibi anne ve baba yönünden yukarıda açıklanan doğrultuda inceleme ve araştırma yapılmadığı ortadadır.
Yapılacak iş; davanın niteliği gözönünde tutularak, hak sahiplerine bağlanan gelirin ne olduğunun kurumdan sorulmak ve bildirilen miktarın zarardan düşmek hak sahiplerine gelir bağlanmadığının bildirilmesi durumunda hak sahiplerine; gelir bağlanması için kuruma başvurmaları giderek dava açmaları yönünden önel verilmek ve verilen önelin sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalılara iadesine 24.10.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.