 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/5467
Karar no: 2000/5841
Tarih: 19.9.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN İSTİHKAK DAVASI
- DAVA AÇMA SÜRESİ
- YARGILAMA USULÜ
Karar Özeti: Eşinin borcundan dolayı müşterek evde haczedilen ev eşyaları hakkında, haciz sırasında istihkak iddiasında bulunan davacının bu bildirimi dava açma süresini durduracağından, İİK.nun 97/1. maddesindeki prosedürün işletilmesi sonucu Tetkik Merciince verilen kararın tebliği (postaya verildiği) tarih esas alınarak davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir.
İİK.nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı 3. kişinin istihkak davalarına, İİK.nun 97/11. maddesi hükmü gereği genel hükümler dairesinde basit yargılama usulüne göre bakılacağından, duruşma açılmaksızın dosya üzerinden karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır,
(2004 S. İİK. m. 96, 97/1, 97/11)
Mahalli mahkemesinden verilen kararın temyizen tetkiki davacı (3.kişi) vekili tarafından istenmiş, merciice ilamında belirtildiği şekilde süresinde açılmadığından davanın reddine karar vermiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı Fulya, borçlu eşi Ahmet'in borcundan dolayı 28.3.2000 tarihinde müşterek evde haczedilen ev eşyalarının kendisine ait olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını istemiş, mercice haciz sırasında hazır bulunan davacının 7 gün içinde dava açmadığı gerekçesiyle evrak üzerinde inceleme sonucu süre yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Bu yönüyle uyuşmazlık İİK'nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı 3. kişinin istihkak davasıdır. İstihkak davalarına İİK'nun 97/11. maddesi hükmü gereği genel hükümler dairesinde basit yargılama usulüne göre bakılır. Bu nedenle, mutlaka duruşma açılması taraflara duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ olunarak gösterecekleri kanıtların toplanmasından sonra karar verilmesi gerekirken duruşma açılmaksızın dosya üzerinde inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya ayrıdır.
Öte yandan 28.3.2000 tarihli haciz sırasında hazır bulunan davacı,. haczedilen ev eşyalarının kendisine ait olduğunu bildirmek suretiyle istihkak iddiasından bulunmuş ve bu suretle dava açma süresi durmuştur. Alacaklının istihkak iddiasına karşı çıkması ve İİK'nun 97/1 .maddesi gereği prosedürün işletilmesi sonucu İstanbul 10. İcra Tetkik Merciince 6.4.2000 tarihinde takibin devamına karar verildiği ve bu kararın 3. kişiye tebliğ edilmek üzerine 21.4.2000 tarihinde postaya verildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Tebligat parçası dosya da bulunmamakla birlikte kararın postaya veriliş tarihi dikkate alındığında davanın 25.4.2000 tarihinde yasal süresi içinde açıldığı açıktır.
Hal böyle olunca, davanın esasına girilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken süreden red kararı verilmesi de doğru değildir.
O halde, davacı 3. kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
Sonuç: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.9.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.