 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/5071
Karar no: 2000/7153
Tarih: 2.6.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAPU İPTALİ, TESCİL, TAZMİNAT
- NİZALI TAŞINMAZIN ÜÇÜNCÜ ŞAHSA DEVRİ
- SEÇİMLİK HAK
Karar Özeti: Nizalı taşınmazın dava açıldıktan sonra III. şahsa satıldığı ve tapuda devir işlemi gerçekleştirildiği anlaşıldığı takdirde; mahkemece HUMK.nun 186. madde hükmü resen gözönünde bulundurulmak suretiyle, diğer yana seçimlik hakkı hatırlatılmalı ve davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorularak sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
(1086 s. HUMK. m. 186)
Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan iptal, tescil, tazminat davasının yapılan yargılamasında, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı Haydar vekili tarafından duruşmalı temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava açıldıktan sonra da sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konuşu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konuşu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş HUMK.nun 186. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Söz konuşu madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir.
Kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul Kuralına göre, mahkemece diğer yana seçimlik hakkı hatırlatılarak davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorulmalı, sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
Somut olaya gelince; dava konuşu taşınmaz dava açıldıktan sonra 6.2.1998 tarihinde dava dışı Mehmet'e satılarak tapuda devir işlemi gerçekleştirilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda işlem yapılarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken bu usul kuralları gözardı edilmek suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Davalı Haydar'ın bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine ve 16.5.1999 tarihinde yürürlüğe giren Av. ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 65.000.000 lira duruşma Av. parasının temyiz edilenden alınmasına, 2.6.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.