 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/5049
Karar no: 2000/5527
Tarih: 11.7.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- HACZİN FESHİ
- TELEFON HACZİ
Karar Özeti: Telekomünikasyon hizmetleri ile ilgili olarak abone veya kullanıcılara tahsis edilen numara ve hat kullanımı haklan, 4502 sayılı Yasanın ek 25. maddesi gereğince haczedilemez.
Aynı yasanın geçici 8. maddesinde, Yasanın yürürlüğe girdiği 29.1.2000 tarihinden önce haczedilip henüz satışı yapılmamış telefonlar üzerindeki hacizler, ilgililerce l ay içinde kaldırılmadığı taktirde sözleşmelerin feshedileceği öngörüldüğünden, dava konusu olayda bu koşulların oluşup oluşmadığının araştırılması gerekir.
(4502 s. Ulaştırma K. Ek m. 25, geçici m. 8)
Davacı, telefonları üzerine konulan haczin feshine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine.
2- Telekominikasyon hizmetleri ile ilgili olarak abone veya kullanıcılara tahsis edilen numara ve hat kullanımı gibi, intifa ve kullanım haklan 4502 sayılı Kanunun Ek. 25. maddesi gereğince haczedilemez.
Somut olayda davacı ile ilgili telefonların kanunun yürürlüğe girdiği 29 Ocak 2000 tarihinden önce haczedildiği açıktır. Ne varki, aynı yasanın geçici 8. maddesinde bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce haczedilip henüz satışı yapılmayan telefonlar üzerindeki hacizler ilgililerce bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 ay içinde kaldırılmadığı takdirde sözleşmelerin feshedileceği hükmü öngörülmüştür.
Hal böyle olunca dava konusu olay da geçici 8. maddenin öngördüğü koşulların oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiği açıktır. Oysa açıklanan doğrultuda işlem yapılmadığı ortadadır.
Bu nedenle, anılan Yasanın geçici 8. maddesinin öngördüğü koşulların dava konusu olayda oluşup oluşmadığı araştırılması gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 11.7.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.