 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/4860
Karar no: 2000/4853
Tarih: 19.6.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ALACAK
- BORÇLANMA BEDELİNİN İADESİ
- FAİZ
Karar Özeti: 3201 sayılı Yasa gereği döviz karşılığı borçlanma bedeline ödeme tarihinden iptal tarihine kadar yasal faiz hesaplanmalı, ödenen yaşlılık aylıkları tutarı ile mahsup işlemi yapıldıktan sonra iadesi gereken miktar kalmışsa, bu miktar davacıya ödenmelidir.
(818 s. BK. m. 103)
(3201 s. ÇTHK. m. 4)
Davacı, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, 576.194.649.-TL. faiz alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme,ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacının 3201 sayılı kanun gereği yapmış olduğu borçlanmanın geçersiz olduğu kabul edilerek borçlanma bedelinin kurumca ödenen yaşlılık aylık bedellerine mahsubu suretiyle iade edilmesine karşın borçlanma miktarı üzerinden ayrıca faiz isteminin reddine karar verilmişse de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Davacıya 1995 yılında 3201 sayılı Yasa gereği döviz olarak kuruma yapmış olduğu döviz karşılığı borçlanma bedelinin 1999 yılında Türk parası olarak iade edilmesi karşısında iadenin faizi ile birlikte yapılması, Borçlar Kanunu hükmü gereğidir. Her ne kadar davacının faiz hakkını saklı tutmadığı ileri sürülebilirse de; iadenin kurumca doğrudan davacıya yapılmayıp, davacıya ödenen aylıklar karşılığı mahsup işlemine tabi tutulduğu, dolayısıyla davacının herhangi bir ihtirazi kayıt koymasının fiilen mümkün olmadığı ortadadır.
Yapılacak iş; davacının 3201 sayılı Yasa gereği döviz karşılığı borçlanma bedeline, bedelin ödendiği tarihten, iptal tarihine kadar yasal faiz hesaplanmalı ödenen yaşlılık aylıkları tutarı ile mahsup işlemi yapıldıktan sonra iadesi gereken miktarı kalmışsa bu miktarın davacıya ödenmesi gerekmektedir.
Mahkemenin gerekli hesaplamaları yapmadan yazılı biçimde davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.6.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.