 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/3998
Karar no: 2000/5498
Tarih: 10.7.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ÖLÜM AYLIĞI BAĞLANMASI
- KOŞULLARI
- BORÇLANMA
Karar Özeti: Yasa gereğince hak sahibine ölüm aylığı bağlanması için gerekli iki koşuldan birincisi; toplam olarak 1800 gün malûllük, yaşlılık, ölüm sigortalan priminin ödenmiş olması, ikincisi; en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yıl için ortalama 180 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalan priminin ödenmesidir. Koşullardan birinin gerçekleşmesi, ölüm aylığı bağlanması için yeterlidir.
Borçlanma halinde, sigortalılık başlangıcı, borçlanılan süre kadar geriye gider.
(506 s. SSK. m. 60/F, 66/c, 108)
Davacı, 1.7.1994 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitiyle, Kurum sataşmasının önlemesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, 1.7.1994 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tesbiti ile Kurum sataşmasının giderilmesi istemine ilişkindir. Davacıların miras bırakanı Zafer'in 24.5.1990 tarihinde öldüğü, 1.7.1982 ila 24.5.1990 tarihleri arasında 786 gün sigortalı olarak çalıştığı ve primlerini ödediği, hak-sahibi tarafından 7.6.1993 tarihinde 600 gün askerlik borçlanması yapıldığı, böylece prim ödeme gün sayısının 1386 güne ulaştığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, hak sahibi davacıya, ölüm aylığı bağlanıp bağlanmayacağı noktasında toplan maktadır. Bu yönüyle, davanın yasal dayanağı belirgin olarak Sosyal Sigortalar Kanununun 66/c maddesidir. Anılan maddeye göre, toplam olarak 1800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumunda, ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanır.
506 sayılı Yasanın 66/c maddesinde; hak sahibine ölüm aylığı bağlanması için iki koşul öngörülmüştür. Bunlardan birincisi a) toplam olarak 1800 gün, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları priminin ödenmiş olması, ikinci koşul ise, b) en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yıl için ortalama olarak 180 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları priminin ödenmesidir. Başka bir anlatımla, hak sahibine ölüm aylığı bağlanması için yukarıda sözü geçen maddede öngörülen iki koşulun birlikte gerçekleşmesi koşul olmayıp koşullardan birinin gerçekleşmesi durumunda da hak sahibine aylık bağlanacağı söz götürmez.
Somut olayda, davacıların miras bırakanı Zafer'in sigortalı olarak ilk defa 1.7.1982 tarihinde çalışmaya başladığı ve ölüm tarihi olan 24.5.1990 tarihine kadar 786 gün prim ödediği "506 sayılı Yasanın 108. maddesine göre belirlenen sigortalılık süresinin 7 yıl olduğu ve bu süre içinde primi ödenen 786 günü sigortalılık süresi 7 yıla bölündüğünde, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama 180 gün prim ödemesi olmadığı 113 gün prim ödemesi olduğu, askerlik borçlanması ile birlikte toplam 1386 prim gün sayısının, 506 sayılı Yasanın 60 (F) maddesi gereğince sigortalılık başlangıcı borçlanılan süre kadar geriye gideceğinden 9 yıla bölündüğünde, ortalama 154 gün prim ödemesi olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davacıya ölüm aylığı bağlanması için yukarıda sözü geçen maddenin öngördüğü koşulların somut olayda oluşmadığı açık-seçiktir.
Öte yandan, Dairemizin 10.6.1999 gün 1999-4 Esas, 1999-4054 sayılı onama kararı somut olayın özelliğine göre verilmiş olup, bu davada emsal nitelikte olduğu da söylenemez.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın özellikle inandırıcı güç ve nitelikte olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 10.7.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.