 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E:1999/969
K:1999/4934
T : 28.6.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YAŞLILIK AYLIĞININ KESİLMESİ
YURT DIŞINDAKİ ÇALIŞMA
ÖZET : 506 sayılı Yasanın 60 ve devamı maddeleri gereğince, kendisine maaş bağlanan sigortalının, yurt dışında çalışmaya başlaması durumunda, yaşlılık aylığınıin kesilmesi gerekmez.
(506 s. SSK. m. 60/A-c, 63/A)
Davacı, yaşlılık aylığının kesilmesi işleminin iptali ile bu güne kadar ödenmeyen yaşlılık aylığından 75.000.000.-TL. masraf ve ücreti vekalet ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacıya Türkiye'deki çalışmaların göz önünde tutularak 1.6.1987 tarihinden itibaren aylık bağlandığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, yurtdışındaki çalışmalar değerlendirmeye alınmaksızın salt Türkiye'de ki çalışmalar göz önünde tutularak 506 sayılı Yasanın 60 ve ardından gelen maddeleri gereğince sigortalıya maaş bağlandıktan sonra sigortalının yurtdışında çalışmaya başlaması durumunda yaşlılık aylığının kesilip kesilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davacının 506 sayılı Yasaya tabi olarak çalıştığı prim ödeme gün sayısının 7800 gün, sigortalılık başlangıcının da 25.8.1952 tarihi olduğu, göz önünde tutularak SSK.nın 60/A-c maddesi gereğince yaşlılık aylığı bağlandığı dosyadaki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. Öte yandan, Sosyal Sigortalar Kanununun 63-A maddesine göre, bu kanuna göre, yaşlılık aylığı almakta iken, sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları çalışmaya başladıkları tarihte kesilir. Madde ile; Türkiye'de 506 sayılı Yasaya tabi sigortalı olarak çalışanların amaçlandığı açıktır. Başka bir anlatımla, yurt dışındaki çalışmaların, 506 sayılı Yasaya tabi sigortalı olarak değerlendirilmesine olanağı olmadığı ortadadır. Nitekim bu yön aynı maddenin (B) bendinde, sigortalı olarak bir işte çalışmaya başlayanların yazılı talepte bulunmaları halinde yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam olunacağı, ancak bunlardan %24 oranında sosyal güvenlik destek priminin kesileceği, bu primin 114'ü sigortalı hissesi 3/4 işveren hissesi olduğu açıkca vurgulanmıştır. Kuşkusuz sosyal güvenlik destek primini kesecek işverenin Türk işveren olduğu açık - seçiktir. Bundan başka, Türkiye ile Federal Almanya arasında imzalanan sosyal güvenlik anlaşmasında da, yaşlılık aylığının kesileceğine ilişkin bir düzenlemenin de mevcut olmadığı da söz götürmez.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ohalde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
So n u ç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 28.6.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.