 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E:1999/8425
K:1999/8614
T : 29.11.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SİGORTALILIĞIN İPTALİ
ZORUNLU VE İSTEĞE BAĞLI SİGORTALILIĞIN ÇAKIŞMASI
KAMU DÜZENİ
ÖZET : Sosyal güvenlik hakları kamu düzenine ilişkin olduğundan, zorunlu sigortalılık ile isteğe bağlı sigortalılığın çakışması halinde, çakışan isteğe bağlı sigortalılığın tamamı değil, sadece çakışan bölümü iptal edilir.
(506 s. SSK. m. 14-a)
Davacı, isteğe bağlı sigortalılığın ihyası ile yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, esas itibariyle, 506 sayılı Yasanın yaşlılık sigortasından faydalanmaya yöneliktir. Bu nedenle 506 sayılı Yasanın yaşlılık sigortası ile sosyal güvenliğe ilişkin tüm hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Özellikte; sosyal güvenliğe ilişkin hakların kamu düzenine ilişkin olduğu ve bu haklardan feragatle dahi vazgeçmenin mümkün bulunmadığı göz önünde tutulması zorunludur.
Öncelikle belirtilmelidir ki, davacının 1991 yılında zorunlu sigortalılık ile isteğe bağlı sigortalılığın çakışması nedeniyle yaklaşık 5 yıllık isteğe bağlı sigortalılığın iptali ile primlerin iadesi usul ve yasaya aykırıdır. Gerçekten davacının 1991 yılında yaklaşık 150 günlük zorunlu sigortalılığı ile isteğe bağlı sigortalılık çakışmıştır. Ne var ki davacının zorunlu sigortalılığından sonra yaklaşık 5 yıl isteğe bağlı sigortalılığı vardır. Bu gibi durumlarda çakışan isteğe bağlı sigortalılıktan sadece çakışan bölüm iptal edilerek geriye kalan isteğe bağlı sigortalılığa geçerlik tanınmak gerekir. Sosyal Sigortalar Kurumunun isteğe bağlı sigortalılığın tamamen iptali Usul ve Yasaya aykırıdır.
Öte yandan, 506 sayılı Yasanın Ek 14-a fıkrası; tasfiye edilmiş isteğe bağlı sigortalılığın prim ve faizlerinin iadesi ile isteğe bağlı sigortalılığın dahi ihya edileceğini öngörmüştür. Mahkemenin bu kuralı da göz önünde tutması gerekirdi.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması Usul ve Yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ohalde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmadır.
So n u ç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.11.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.