 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E:1999/7969
K:1999/7880
T:8.11.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
BORÇLANMA
İSTEĞE BAĞLI BAĞ-KUR SİGORTALIĞI
İYİNİYET
ÖZET:Borçlanma; zorunlu değil, isteğe bağlı olduğundan, ilk defa isteğe bağlı sigortalı olunduğunda yapılabileceği gibi, hizmetin tasfiye edilmesinden sonra ikinci kez isteğe bağlı sigortalı sayıldığı süre içinde de yapılabilir.
Kurumun, anayasal uyarma görevini zamanında yapmayıp, uzunca bir süre aldığı primleri kullandıktan ve davacıya ümit verdikten sonra borçlanmayı, yaşlılık aylığı talep tarihinde geçersiz sayması, MK.nun 2. maddesindeki iyiniyet kuralı ile bağdaşmaz.
(1479 s. Bağ-Kur K. m. 79, Ek geçici m. 4)
Davacı, 611223592 Bağ-Kur numarası ve 10 yıllık borçlanmasını iptal eden kurum işleminin iptaliyle, borçlanmasının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, 1479 sayılı Yasanın 79. maddesine uygun olarak 26.12.1986 tarihinde isteğe bağlı sigortalı olduğu 3.10.1989 tarihinde, ödediği primleri toptan alarak, isteğe bağlı sigortalılığını tasfiye ettiği, 6.7.1993 tarihinde yeniden isteğe bağlı sigortalı olduğu ve 10.8.1993 tarihinde Ek geçici 4. madde gereğince bir yıllık süre içinde borçlandığı ve primlerini 3.2.1995 tarihinde ödediği, uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, Ek geçici 4. madde gereğince yapılan borçlanmanın, ilk defa isteğe bağlı sigortalı sayıldığı 26.12.1986 tarihinden itibaren 1 yıl içinde yapılıp yapılmayacağı noktasında toplanmaktadır. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı belirgin olarak 1479 sayılı Yasanın Ek geçici 4. maddesidir. Anılan maddede, isteğe bağlı sigortalılar, sigortalı oldukları tarihten geriye doğru 10 yıllık sürenin tamamının, sigortalılığın tescilinden itibaren bir yıl içinde talepte bulunmak kaydıyla borçlanabilirler, hükmü öngörülmüştür. Madde ile güdülen amacın, isteğe bağlı sigortalıların istemeleri halinde, geçmiş hizmetlerini borçlanabileceklerine yönelik olduğu tartışmasızdır. Başka bir anlatımla, borçlanma zorunlu olmayıp isteğe bağlıdır. Giderek, borçlanma ilk defa isteğe bağlı sigortalı olunduğu zaman yapılabileceği gibi, somut olayda olduğu gibi hizmetin tasfiye edilmesinden sonra, ikinci kez isteğe bağlı sigortalı sayıldığı süre içinde de yapılabilir. Bu durumu engelleyici açık veya üstü kapalı bir-hükmün yukarıda sözü geçen maddede mevcut olmadığı açıktır. Öte yandan, davalı Kurum Anayasadan kaynaklanan sosyal güvenlik ödevinin zorunlu sonucu olan uyarma görevini zamanında yapmadığı beş yıl gibi uzunca bir süre davacıdan aldığı primleri kullandıktan ve davacıya borçlandığı süre yönünden ümit verdikten sonra, borçlanmayı yaşlılık aylığı talep tarihinde geçersiz sayması da, Medeni Kanunun 2. maddesinde ifadesini bulan afaki iyiniyet kuralı ile bağdaşmadığı da ortadadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ohalde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
So n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.11.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.