 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E:1999/4342
K:1999/4860
T:24.6.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İŞ KAZASI NEDENİYLE MADDİ MANEVİ TAZMİNAT
DESTEĞİN HAKSIZ ZENGİNLEŞMESİ
ÖZET:iş kazası nedeniyle ölen sigortalının desteğine muhtaç olduğu anlaşılan anne ve babaya SSK. tarafından bağlanan veya bağlanması gereken aylığın peşin sermaye değerinin, mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için zarardan indirilmesi gerekir. Mahkemece yapılacak iş, hak sahiplerinin kuruma başvurmaları, giderek Sosyal Sigortalar Kurumunu yöntemince davaya dahil etmeleri için önel vermek önelin sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
(818s. BK. m. 45, 47, 61)
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ile davalılardan Mehmet Ali vekilleri vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Olayın oluş şekline, müterafik kusur oranlarına, husule gelen elem ve ızdırabın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, paranın alım gücüne, özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda; gerçekleşme biçimine, oranına, niteliğine hak ve nesafet kurallarına göre, anne Ayşe ve baba Selahattin yararına hükmedilen 100.000.000'ar TL. manevi tazminatın az olduğu açıktır.
3- Anne ve babanın ölen sigortalının desteğine muhtaç olduğu ve sağlığında sürekli ve düzenli olarak anne ve babasına baktığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca sigortalının ölümü nedeniyle anne ve baba için destek kaybının yapılması doğrudur. Ne var ki bu tür uyuşmazlıklarda davanın niteliği gereği belirlenen tazminattan anne ve babaya SSK tarafından bağlanan veya bağlanması gereken peşin sermaye değerinin mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için zarardan indirilmesi gerektiği Dairemizin ve giderek Yargıtayın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
Oysa, açıklanan doğrultuda işlem yapılmaksızın, sosyal sigortalar Kurumu tarafından hak sahiplerine gelir bağlanmadığına ilişkin cevapla yetinildiği ortadadır.
Yapılacak iş; davanın niteliği göz önünde tutularak hak sahiplerine gelir bağlanması için, olayın işkazası sayıldığı sigortalının sağlığında anne ve babasına sürekli ve düzenli baktığı hususları göz önünde tutularak Kuruma başvurmaları giderek Sosyal Sigortalar Kurumuna yöntemince davaya dahil etmeleri için önel verilmek ve verilen önelin sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 24.6.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.