 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E:1999/1629
K:1999/1665
T:11.3.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MADDİ TAZMİNAT DAVASI
MALULİYET
MÜNAVEBELİ İŞÇİ
BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ
ÖZET : Münavebeli işçinin ocak dışı dinlenme süresinde esas alınacak makul ve kabul edilebilir çalışma gününün tespitinde, bu günlerin geçirildiği sosyal ve ekonomik çevre araştırılarak, yörenin baskın geçim kaynağı belirlenmeli, bu sürenin kaç günü iş bulup çalışabileceği konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
(818s. BK. m. 46, 313)
Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddine.
2- Gerçekten, davacının münavebeli işçi olduğu tartışmasızdır. Üzerinde durulması gereken konu; münavebeli işçinin ocak dışı dinlenme süresinde, esas alınacak makul ve kabul edilebilir çalışma gününün ne olacağı konusuna ilişkindir. Mahkeme, bu süreci; 150 gün olarak kabul etmiş buna göre sonuca ulaşmıştır. Oysa davacının içerisinde yaşadığı sosyal çevre, ekonomik koşullar dikkate alındığında, ocak içinde çalışan münavebeli işçinin ocak dışında 180 gün dinlenme sürecinin 150 gününde iş bulup çalışması hem ülke koşullarına hem de davacının özel durumuna uygun düşmemektedir.
Yapılacak iş, işçinin 180 gün dinlenme sürecini geçirdiği İl, İlçe ve köyün ekonomik ve sosyal durumu yetkili kuruluşlardan araştırılmak, giderek, işçinin bulunduğu yöre insanının baskın geçim kaynağının ne olduğu belirlenmek ve buna göre, 180 gün dinlenme süresinde işçinin kaç gün iş bulup çalışacağı uzman bilirkişi aracılığı ile saptanmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Ohalde, davalının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
So n u ç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.3.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.