 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E:1999/1120
K:1999/1793
T:16.3.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İSTİHKAK DAVASI
HİSSE SENEDİ DEVRİ
ŞİRKET ANA SOZLEŞMESİ
ÖZET : Şirket ana sözleşmesinde, hisse senetlerinin kuruluştan itibaren 3 yıllık süre içinde devrine ihtiyaç duyulması halinde Yönetim Kurulunun izni gerektiği belirtildiğinden, Yönetim Kurulunun izni olmadan yapılan hisse senedi devir sözleşmeleri geçersiz olup, senetlerin mülkiyeti borçluya aittir.
(2004 s. İİK. m. 96, 97)
(6762 s. TTK. m. 416)
Mahalli mahkemesinden verilen kararın temyizen tetkiki davalı (alacaklı) vekili tarafından istenmiş, merciice ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı 3. kişi K... A.Ş.'den A grubu 3216 sırada kayıtlı borçlu Ensar'ın 30.6.1996 tarihinde noterde Nihat'a devrettiği 974.004.000 TL.lik hisse senedinin 13.1.1997 tarihinde noterde düzenlenen devir sözleşmesi ile satın aldığını ileri sürerek senetler üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir.
Alacaklı şirket ana sözleşmesine uygun yapılmayan satışın geçerli bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mercii Hakimliğince davanın kabulüne ilişkin karar alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık İİK.nun 96. ve onu izleyen maddelerine davalı 3. kişinin istihkak davasına ilişkindir.
TTK.nun 416. maddesinde nama yazılı hisse senetlerinin ana sözleşmede aksine hüküm olmadıkça ciro ve teslimle devrolunabileceği öngörülmüştür. K.... A.Ş. ana sözleşmesinde nama yazılı hisse senetlerinin devrini engelleyen bir hüküm mevcut değildir. Ancak şirket ana sözleşmesinin hisse senetlerinin devri başlıklı 8. maddesinde "şirket hisse senetlerinin kuruluşundan itibaren 3 yıllık süre içinde devrine ihtiyaç duyulması halinde Yönetim Kurulunun izni gerektiği" açıkça belirtilmiştir.
Şu halde Yönetim Kurulunun izni olmadan yapılan 30.6.1996 ve 13.1.1997 tarihli hisse senedi devir sözleşmeleri geçersiz bulunduğundan hisse senetlerinin mülkiyeti borçluya aittir.
Bu nedenlerle davanın reddi gerekirken yetersiz bilirkişi raporundaki düşünceleri dayanak yapılmak suretiyle yazılı şekilde kabule karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.3.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.