 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/929
Karar No : 1998/1224
Tarih : 24.02.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, toplam 462.000.000 TL. maddi ve manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Filiz Ekizoğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
1-Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa zaptın 30.12.1997 günlü oturumda tefhim edilen kısa karar ile, gerekçeli kararın aykırı olduğu zaptın ve Kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Öte yandan konuyla ilgili 10.4.1992 günü ve 991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Öte yandan davacı miras bırakanının ücreti dosya içindeki bilgi ve belgelerden açıkça belli olmaktadır. Belli ve bordrolara geçmiş ücret mevcut iken farazi bildirimlere dayalı ücretler esas alınamaz. Mahkemenin maddi zarar hesabına ilişkin gerçek ücret yerine tahmini ve farazi ücreti esas olan hesap raporuna itibar etmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3-Bu tür yeraltı işçilerinin ölümlerine ilişkin maddi zararların saptanmasında Yargıtay'ın benimsenmiş görüşüne göre ocak içi çalışmaları 50 yaş esas alınarak hesaplanır. 50-60 yaş arası ise ocak dışı çalışma olarak değerlendirilir. Mahkemenin esas aldığı hesap raporunda ise bu durum ve özellik gözetilmemiştir.
4-Dava dosyası, ana dosya ve ek dosyalardan oluşmaktadır. Mahkemenin nihai kararında tüm istemin gözetilerek sonuca varılması gerekirdi. Ek dava hakkında hüküm kurulmamış olması keza usul ve yasaya aykırıdır.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz istemleri kabul edilmeli ve hükürn bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 24.2.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.