 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi Başkanlığı
Esas No : 1998/7644
Karar No : 1998/7648
Tarih : 12.11.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve man evi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini, istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir .
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi B.Mustafa Şimşek tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
Zararlandırıcı olaya maruz kalan işçinin olay günü işyerinde iş yaparken trofo binasında arızalı izalatörü değiştirmek için önce merdivenle eternit kaplı ara çatıya çıkıp buradan tekrar merdivenle çatıya çıkarken elindeki izaletörün kayıp eternete çarpması ve merdiven ayağının dayandığı eternetin kırılması ile dengesini kaybederek 5-6 metre yüksekten yere düşmesi neticesi işkazası sonucu %35,2 oranında meslekte kazanma gücünü yitirmiştir.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve işgüvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 73.maddesinin açık buyruğudur.
15.12.1997 günlü bilirkişi raporunda; olay kaçınılmaz olarak veya işverenin %50 işçinin ise %50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bilirkişiler tanıkla Hüseyin Ç... ve Mehmet Ö...'ın 24.11.1997 günlü talimatla ifadeleri alınan tanıkların aynı mahkemenin 1997/786 esas dosyalarında görülmekte olan iş kazasında ölüm nedeniyle dinlendikleri diğer tanıklar Hasan Ç...'ın ise 19.11.1997 günlü ifadesine göre davacının yaralanmasından sonra merdivenli araçla olay yerine giderek arızayı giderdiği olay sırasında işverenin merdivenli araç tahsis etmediği seyyar merdivenle çalışmak zorunda bıraktığı, olayın görgü tanıklarından işçiler Erol Ö... ve Mustafa A....'nin yeminli anlatımları ve dosya kapsamına göre açık seçiktir.
Oysa, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda, bilirkişiler, iş kanununun 73.maddesinin öngördüğü koşulları gözönünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve işgüvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptamadıkları maddi olgular yanlış değerlendirdikleri anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, İş Kanunun 73.maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.
Mahkemece yapılacak iş işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilere konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek ve sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve özellikle inandırıcı güç ve nitelikte olmayan, 73.maddenin öngördüğü koşulları içermeyen kusur raporunu hükme dayanak almak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 12.11.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.