 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/7558
Karar No : 1998/7493
Tarih : 9.11.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MALÜLLÜĞÜN TESBİTİ DAVASI
MALÜLLÜĞÜN BAŞLADIĞI TARİH
SAĞLIK KURULU RAPORU
ÖZET : Sigortalıya malullük sigortasından yardım yapılabilmesi için, malullüğü gerektirecek hastalık ve arızanın, sigortalılığını başladığı tarihte bulunmaması, sigortalı olarak çalışıldığı sırada meydana gelmesi yasal koşuldur.
Malüllüğün ve oluştuğu tarihin yasal prosedüre uyulacak SSK Yüksek Sağlık Kurulundan, Tıp Fakülteleri Konseyinden, giderek Adli Tıp Meclisinden alınacak raporlarla belirlenmesi gerekir.
(1479 s. Bağ-Kur K. m. 28, 56)
Davacı, çalışma gücünün 2/3'ünü kaybettiğini, Kurum tarafından kendisine malullük aylığının bağlanmadığını, maluliyetinin tespiti ile malullük aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, nitelikçe çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiğinin tespiti ile malullük aylığı bağlanması gerektiğinin saptanması ve Kurum sataşmasının giderilmesi istemine ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 28 ve 56. maddeleridir. Anılan 28. maddeye göre; sigortalıya malullük sigortasından yardım yapılabilmesi için, malullüğü gerektirecek hastalık ve arızanın sigortalılığın başladığı tarihte bulunmaması koşuldur. Başka bir anlatımla, davacının, malullük sigortasının sağladığı yardımlardan yararlanabilmesi için, malul sayılacak derecede hastalık veya arızanın sigortalı olarak çalıştığı sırada meydana gelmesinde yasal zorunluluk olduğu açıktır. Öte yandan, malullük halinin tespitinde, yukarıda sözü geçen Yasanın 56. maddesinin öngördüğü prosedüre uyulması gerektiği ortadadır. Oysa, mahkemece, hastalığın ve arızanın oluş tarihi ile hastalığı belirleyen rapor yönünden açıklanan doğrultuda işlem yapılmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; davacı, Kurumun sağlık kurulunun vermiş olduğu rapora, dava açmak suretiyle itiraz ettiği gözönünde tutularak 1479 sayılı Yasanın 56/5. maddesinde öngörülen prosedür uyarınca Sosyal Sigortalar Kurumu Yüksek Sağlık Kurulundan rapor almak, alınan rapora davacı itiraz ettiğinde Tıp Fakülteleri Konseyinden giderek Adli Tıp Meclisinden itirazın değerlendirilmesini sağlamak ve özellikle, itirazın değerlendirilmesi sonucu verilecek raporda; hastalığın oluştuğu tarihi hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlemek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
0 halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 9.11.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.