 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E:1998/634
K:1998/7100
T:26.10.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR
Dava, davacıların murisinin 01.06.1991 tarihinden itibaren iş yerinde 3 ay kadar çalıştığının ve 05.09.1991 tarihinde öldüğünü, bu tarihler arası sigortalı olduğunun tesbiti ve Kurum sataşmasının giderilmesi istemine ilişkindir. İş yerinin muhasebe işyeri olduğu davacı murisinin ise burada ayak işlerine bakmakta olduğu, önceki mesleğinin ise gazete bayii olup, 1972-1991 yılları arası Bağ-Kur sigortalısı olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık işyerinde işe giriş bildirgesine dayanan çalışmanın gerçek olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 85/b maddesine göre bir kimsenin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına isteğe bağlı olarak devam edebilmesi için diğer koşulların yanında müracaat tarihinden önce 506 sayılı kanuna göre tescil edilmiş olmak koşuldur. Somut olayda, davacı 01.06.1991 tarihinde SSK'ya tescil edilmiş ise de; 26.06.1997 gün 86 sayılı müfettiş raporu ile; işyerinde çalışmadığı işverence beyan edilmiş ve davacı murisinin işyerinde çalışmadığı saptanmıştır. Öte yandan, sigorta müfettiş raporları 506 sayılı yasanın 130/2.maddesi gereğince aksi sabit oluncaya kadar muteberdir. Bundan başka yargılamada dinlenen tanık beyanları müfettiş raporunun aksini kanıtlar nitelikte bulundukları da söylenemez.
Yapılacak iş, iş yerinin niteliği ve davacının mesleği göz önünde tutularak, davacının iş yerinde çalışıp çalışmadığı bordro tanıkları veya aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerin kayıtlara geçmiş çalışanları saptanarak bunların bilgilerine başvurmak ve davacının asıl amacının Bağ-Kur sigortalılığından ayrılıp SSK sigortalısı olmaya yönelik olup olmadığı da değerlendirilip, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki oluğular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.10.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.