 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E:1998/5300
K:1998/7012
T:22.10.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 01.11.1984 ila 31.08.1986 tarihleri arasında zorunla Bağ Kur sigortalısı olduğunun, bunun dışında 01.09.1986-14.03.1996 tarihleri arasında, 506 sayılı yasaya tabii sigortalı bulunduğu tesbiti ile kurum sataşmasının giderilmesi istemine ilişkindir. Davacının Limited Şirketinin ortağı olması nedeniyle 01.11.1984 tarihinden itibaren zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayıldığı, Limited Şirketinin 02.01.1991 tarihinde tasfiye edildiği, 01.01.1971 31.10.1984, 01.09.1986-30.10.1990, 13.11.1991-27.08.1993, 01.09.1995 30.11.1995, 15.12.1995 14.03.1996 tarihlerinde sigortalı olarak çalıştığı ve primlerinin kesildiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık Limited Şirketinin tasfiyesine karar verildiği 02.01.1991 tarihinden önce, geçen sigortalı çalışmalarının değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, başka bir anlatımla zorunla Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiği tarihin saptanmasına ilişkindir.
Gerçekten davacının Limited Şirketinin ortağı olması nedeniyle 01.11.1984 tarihinde Bağ-Kur'a tescil edildiği ve Limited Şirketinde 02.01.1991 tarihinde tasfiye edildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. Öte yandan, davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı yasanın 24/d maddesi gereğince Limited Şirketinin ortakları zorunla Bağ-Kur sigortalısıdır. Bundan başka, zorunla Bağ-Kur sigortalılığının bitiş tarihinin ise aynı yasanın 25/d maddesine göre şirketle ilgisi kalmayanların çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği giderek çalışmasına son verildiği tarihin şirketin tasfiye edildiği 02.01.1991 tarihi olduğu açıktır. Hal böyle olunca, davacının söz konusu tarihe kadar orunla Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiği ortadadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olguları göz önünde tutulmaksızın yetersiz bilirkişi düşüncesine dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 22.10.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.