 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/4093
Karar No : 1998/4730
Tarih : 22.6.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, 3201 sayılı kanuna göre yurtdışında geçen hizmetlerin borçlanma talep hakkının bulunduğunun tesbitine sataşmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Enver Aktaş tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
Dava, 3201 sayılı Yasa uyarınca yapılan borçlanmanın geçerli olduğunun tespiti ile sataşmanın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacının, 1970-1979 tarihleri arasındaki yurtdışı çalışmalarını 6.12.1993 tarihinde borçlandığı, hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık borçlanma tarihinde davacının yurda kesin dönüş yapıp yapmadığının tesbiti noktasında toplanmaktadır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 3201 sayılı Yurtdışında bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkındaki Yasanın 3.maddesidir. Anılan Maddede; "Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yurda kesin dönüş yapanların kesin dönüş tarihinden itibaren yazılı istekte bulunmak ve yurtdışında geçen sürelerinin tamamını veya dilediği kadarını döviz olarak ödemek suretiyle borçlanabilecekleri" hükmü yeralmaktadır. Görüldüğü üzere; maddede borçlanabilme koşulu olarak "yurda kesin dönüş" yapılması esas alınmıştır.
Bu nedenle öncelikle bu kavramın hukuki amaç ve kapsamı ile sonuçlarının üzerinde durulması zorunludur.
"Yurda kesin dönüş yapma" yurtdışında çalışan Türk Vatandaşlarının çalışma hayatına yönelik tüm ilişkilerini gerek çalıştığı işyerleri ve gerekse ilgili olduğu tüm Sosyal Güvenlik Kuruluşları yönünden sona erdirerek yerleşmek ve sosyal güvenliklerini de burada sağlamak üzere Anavatan'a dönüş yaptığını ifade eder. Yurt dışındaki işçi sıfatıyla, çalışma hayatıyla ilgili tüm bağlarını ve ilişkisini bitirmeden geçici sürelerle yurda giriş yapmak ve Alman Sosyal Güvenlik Kuruluşlarından yardım almak "kesin dönüş" yapıldığı anlamında kabul edilemez. Bu genel açıklamadan sonra yurt dışında çalışan Türk Vatandaşlarının yurt dışındaki çalışma hayatına özellikle Sosyal Güvenlik Kuruluşlarıyla olan bağlantıları ile sonuçta hasıl olan hukuki statüleri üzerinde durulması gerekmektedir. Bunları üç ana noktada toplamak mümkündür.
a)Geçici işgörmezlik yardımı: Bu durum iş akdi feshedilmeksizin, aktif sigortalılığın devam ettiği zaman kesitinde, sigortalının hastalanması halinde istirahatlı kaldığı sürelere ilişkindir.
b)İşsizlik Sigorta Yardımı: Gerçekten özellikle Alman sistemine göre işsizlik yardımı kendine özgü bir sosyal yardım olarak öngörülmüştür. Belirli koşulların varlığı halinde, Federal Almanya Cumhuriyeti işsiz kalanlara iş ve işçi bulma kurumu aracılığı ile işsizlik parası ödemektedir. Bu yardımdan yararlanan kimseler, yardım süresince, İş ve İşçi Bulma Kurumu tarafından kendilerine teklif edilen işleri kabul ve işe başlama zorunluluğu altındadırlar.
c)Malulen Emeklilik Durumu : Bu ahvalde, sigortalı fiziksel çalışma gücünü belli bir oranda yitirmiş ve iş akti fesh edilerek malüllük aylığına hak kazanmış ve malulen emekli olmuştur.
Az yukarda (a) ve (b) bentlerinde açıklanan hukuki statü içinde bulunan işçinin yurtdışında (olayımızda Almanya'da) ikamet ettiği ve iş ilişkisinin devam edegeldiğinin kabulü kaçınılmazdır. Diğer bir anlatımla bu iki durum kişinin yurt dışında oturduğuna ve yurda kesin dönüş yapmadığına kuvvetli bir delil ve karine oluşturur. Ancak bu karinenin aksi somut olayın özellikleri içinde belirlenecek aynı güçte delillerle kanıtlanabilir.
Ne varki, yukarıda belirtilen "Malulen Emeklilik" durumunda ise (a) ve (b) bentlerinde izahı yapılan ve kabul edilen sonuç kabul edilemez. Zira "Malülen Emeklilik" te belirtildiği üzere, iş akdi fesh edileceği için başkaca bir koşul aranmaksızın 3201 sayılı Yasanın (3) ncü maddesinin özü ve sözüne uygun kesin dönüş koşulunun yerine geldiği bunun tabii bir sonucu olarak ta işçinin borçlanma talebinde bulunabileceği kabul edilmelidir.
Görüldüğü üzere, (a); (b) ve (c) bentlerinde belirlenen durumların 3201 sayılı Yasanın 3'ncü maddesince borçlanabilmek yönünden hukuki sonuçları tamamen farklılık arz etmektedir.
Şu durum karşısında; uyuşmazlık çözümlenirken diğer bir anlatımla anılan yasa maddesi yorumlanırken açıklanan hukuki olguların gözden kaçırılmaması, bunlara göre sonuca kavuşulması zorunludur. Somut olayda; davacının Alman Sosyal Güvenlik Kuruluşundan "işsizlik sigorta yardımı" aldığına dair bir belge dosyada bulunmamakta olup, şahsi sigorta dosyasındaki kimi belgelerde davacının yurt dışında malüllük aylığı aldığının ifade edildiği, kurumdanda bu sigorta kolundan aylık talebinde bulunduğu, ancak davalı kuruma çalışma gücünün 2/2'sini kaybetmediğinden bahisle talebinin reddedildiğide anlaşılmaktadır.
Bu durumda Mahkemece yapılacak iş;22.4.1998 tarih ve 98/21-284 E, 98/300 K sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararı da gözetilerek, davacı işçi ile ilgili olarak düzenlenen TR 4, TR 2, TR 7 belgelerin celbi Alman Sigorta Merciinden; " işçinin Almanya'deki işinden tam olarak hangi tarihte ayrıldığının, borçlanma için başvurduğu 6.12.1993 tarihinde Alman Merciilerince kendisine yapılan ödemelerin malullük aylığı mı, yoksa geçici iş göremezlik ödeneği mi yada hastalık yardımı mı olduğu, kesin şekilde tesbit edilmeli böylece yapılan ödemenin hukuki niteliği belirlenmeli, az yukarda açıklanan kurallara göre değerlendirme yapılmalı izlenecek bu yöntemle davacının kesin dönüş yapıp yapmadığı saptanmalı hasıl olacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Eksik incelemeye dayanılarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.,
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 22.6.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.