 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/3716
Karar No : 1998/4962
Tarih : 23.6.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İSTİHKAK DAVASI
HİSSE SENETLERİNİN İADESİ
HÜKMÜN AÇIK VE İNFAZ EDİLEBİLİR OLMASI
ÖZET : Davanın açılmasından sonra, doğacak ve miktarı şimdiden belli olmayan hisse senetleri ve temettülerinin ödetilmesine karar verilmek suretiyle açık olmayan ve infazda kuşku ve tereddüt uyandıracak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
(2004 s. İİK. m. 24, 228)
(1086 s. HUMK. m. 389)
Mahalli mahkemesinden verilen kararın duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş, merciice, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiç-birine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine.
2- Uyuşmazlık, İİK.nun 228. maddesi gereği 3. Kişi tarafından iflas masasına karşı açılan istihkak davasıdır.
Davacı davalı aracı Kuruma iflasından önce teslim edilen dava konusu hisse senetlerinin sermaye artırımları sonucu iade anında ulaştığı miktarın reeskont faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Bilindiği gibi her dava açıldığı tarihteki duruma göre hükme bağlanır. Dava tarihinden sonra doğacak hakların hüküm altına alınması mümkün değildir. Öte yandan HUMK.nun 389. maddesi hükmünce hükmün taraflara yükletilen ödevlerin ve bahsedilen hakların hiçbir kuşku ve tereddüdü gerektirmeyecek şekilde çok açık ve icra (infaz) edilebilir (IİK.nun 24. vd.)nitelikte olması gerekir.
Oysa somut olayda, davacının dava tarihi itibariyle hak sahibi olduğu hisse senedi miktarları bilirkişi raporu ile saptanmış olmasına karşın, mercice kurulan hükümde; Cins ve miktarı yazılı hisse senetlerinin "24.5.1996 tarihinden iade anına kadar tüm bedelli ve bedelsiz yeni paylar ve temettü gelirleri ile birlikte aynen yoksa iade anındaki raiç bedellerinin tahsiline" denilmek suretiyle davanın açılmasından sonra doğacak ve miktarı şimdiden belli olmayan hisse senetlerinin ve temettülerinin ödetilmesine karar verilmek suretiyle açık olmayan ve infazda kuşku ve tereddüt uyandıracak şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.6.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.