 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/2601
Karar No : 1998/3464
Tarih : 12.5.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerle gerçeklesen toplam 16.771.154.534 TL. maddi ve manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacı ile davalılardan T... Yapı ve Endüstri Tesisleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekilince istenilmesi ve davalı T... Yapı ve Endüstri Tesisleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından da duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.5.1998 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan T... Yapı San.Tic.A.Ş. vekili Avukat Mustafa Ç... ile karşı taraf vekili Avukat Nedim K... geldiler. Diğer davalı Nuray Ç... adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi Filiz Ekizoğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
l-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı ile davalılardan T... Yapı ve Endüstri Tesisleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin aşağıdaki bendler dışında kalan itirazları yerinde değildir.
2-Bir işkazası sonucu malül kalan davacının maddi zarar istemine esas olmak üzere mahkeme, davalı T... A.Ş.'nin % 100 sorumluluğunu kabul etmişse de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Öncelikle belirtilmelidir ki Mahkemenin hükme dayanak yapmak istediği kusur bilirkişisi raporu dosya içeriğine uygun olmadıktan başka, yeterli bulunmamaktadır. Gerçekten dosyada örnekleri bulunan ve olayla ilgili düzenlenen, Sosyal Sigorta Müfettiş rapor ve ekleri ayrıca, çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müfettiş raporu ile diğer belge ve bilgiler, tanık beyanları sonucu; iş kazasının geçtiği Kemerköy termik santralı inşaatının, davada taraf bulunmayan "Elektrim" isimli bir Polonya Şirketine ihale edildiği ve adı geçen şirketin, işi "anahtar teslimi" suretiyle üzerine aldığı, bu şirketin de kimi montaj işleri için, ait işveren olarak davalı T... A.Ş. ile anlaştığı, kazalı işçinin işvereni olan ciğer davalı Nuray Ç... ise, T... A.Ş.'nin ait işvereni bulunduğu, iş kazasının, yerden 4-5 metre yükseklikte, asma köprü biçimindeki yürüme platformunda meydana geldiği, sözü edilen platformun, alt bölümünün demir ızgaralardan oluştuğu ve bu ızgaraların demir kepçelerle bağlandığı, ayrıca yürüyüş yolunun yan taraflarının yaklaşık bir metre yükseklikte korkuluklarla çevrili olduğu, olay günü, montaj işçisi davacının, elinde 18-20 Kğ'lık boru parçası ile yürüyüş yolundan, çalıştığı bolüme doğru ilerlerken bastığı demir ızgaralardan birisinin kayması sonucu boşluktan aşağı düştüğü ve sürekli işgöremezlik durumuna girdiği anlaşılmaktadır. Keza, aynı dokümanlardan, olayın meydana geldiği platformun plan ve çiziminin Elektrim firması tarafından yapılıp, montajının davalı T... A.Ş. 'ye verildiği, demir ızgaraların boyalı olarak Polonya'dan getirildiği, ancak, davalı T... A.Ş.'nin montajı müteakiben, ızgaraların alt taraflarını boyattığı, düşme olayından hemen sonra, kazalı yeri yeniden onarıp, kelepçeleme işini yaptırdığı, olayın ise, ızgaraların bağlantısının yapılmaması sonucu meydana geldiği, nitekim, olay sonrası Sosyal Sigorta Müfettişleri ile iş Güvenliği Müfettişi tarafından yapılan inceleme ve sonrası düzenlenen raporlarda, olayda, davalı T... A.Ş.'nin bu eyleminin açıkça ortaya konduğu, ne varki yargılama aşamasında belirlendiği gibi, olayda çizim ve proje hatasının da bulunduğu, malzemelerin tümünü temi" eden asıl işverenin de olayda sorumlu bulunduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Mahkeme ise, saptanan bu maddi ve hukuki olgulara yer vermeyen, davalı T... A.Ş. ile Nuray Ç...'in ve kazalı işçinin konumlarını belirleme y en bir kusur raporu ile sonuca gitmiştir. Şu duruma göre, mahkemenin öncelikle, dosyadaki bilgi ve belgelere uygun olarak, tarafların konumlarını ve kusur durumlarını, işçi sağlığı ve işgüvenliği kurallarına uygun biçimde 1475 sayılı iş Kanununun 73. maddesi çerçevesinde ortaya koyan bir kusur raporu düzenlettirmesi gerekirdi. Bu tür bir sorumluluk saptamasının yapılmadan, yetersiz bilirkişi raporuna göre sonuca gidilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Kaldi ki, Mahkeme,sonuçta bu kusur raporu ile de çelişkiye düşmüş, sözü edilen raporda, kusurun tamamının dava dışı Elektrim firmasına verildiği dikkate alınmaksızın, davalı T... A.Ş.'nin sorumluluğuna gitmiştir. Bu yönden dahi, karar usulüne uygun bulunmamaktadır. Biran için. Mahkemenin 1475 sayılı İş Kanununun l/son maddesi uyarınca, sonuca gitmek istediği kabul edilse dahi, bu sonuçda yasaya uygun değildir. Zira sözü edilen durumdaki sorumluluk, asıl işverenin, alt-işverenin çalıştırdığı işçiler yönünden sorumluluğunu hükme bağlamaktadır. Olayımız da ise, tersine durum sözkonusudur. Daha açık anlatımla, ana işveren olan Elektrim firmasının, ancak, T... A.Ş.'nin işçisine karşı kusurundan sorumlu tutulması gerekirken, mahkeme, asıl işverenin kusurundan, ait işvereni sorumlu tutmakla yasal sisteme ters düşmüştür. Bu yönden de, karar yasaya uygun değildir.
3-Öte yandan. dosyaya celbedilen Sosyal Sigortalar Kurumu peşin sormaya değerlerini gösteren belgelerde, davacının, sürekli işgöremezlik oranı değişik gösterilmiştir. Mahkemenin, bu durumda, davacının söz konusu işkazası sonucu uğradığı işgöremezlik kayıp oranını ve buna bağlı bulanan tüm gelirlerin peşin sermaye değerini saptamak ve sonucuna göre maddi zarar kaybını hesaplamak, gerekirken bu yönden zühul edilmesi keza usule uygun değildir.
4-Nihayet, davacının % 100 maluliyetine göre, başkasının yardımına muhtaç olması nedeni ile zarar hesabı yapılmışsa da bu durum dahi açıkça ortaya konmamıştır. Öncelikle. S.S.Kurumundan bu yönde bir gelir artırımına gidilip gidilmediği belirlenmeli ve daha sonra bu yön zarar raporuna yansıtılmalıdır. Bu yönden zarar hesabı yapılırken de, davacı gelirinin doğrudan % 50 oranında bir artırımı değil, kendisine bakacak yardımcının asgari ücret üzerinden elde edeceği kazanç dikkate alınmalıdır .
Belirtilen nedenlerle hüküm usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır .
O h aide, temyiz edenlerin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı ile davalılardan T... Yapı ve Endüstri Tesisleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. yararına takdir edilen 20.000.000' er lira duruşma Avukatlık parasının karşılıklı olarak birbirlerine yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 12.5.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.