 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/1527
K:1998/1681
Tarih : 10.3.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İSTİHKAK DAVASI
DAVA SÜRESİ
KARAR ÖZETİ: Malın haczini öğrenen 3. kişi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu hakkını kaybeder.
İstihkak iddiasında bulunan kişi, davacı şirketin temsil yetkisini haiz ortağı ve müdürü olduğundan, şirketin, haczi, İcra Müdürlüğüne istihkak iddiasının yapıldığı tarihte öğrenmiş sayılır.
(2004 s. İİK. m. 96/3)
Mahalli mahkemesinden verilen kararın temyizen tetkiki davalı (alacaklı) vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş, merciice, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Uyuşmazlık İİK'nun 96 ve ardından gelen maddelerine dayanan istihkak davasına ilişkindir.
Haciz aracın trafik kaydına 6.1.1997 tarihinde işlenmiştir. İstihkak iddiası 31.1.1997 tarihinde İdris tarafından İcra Müdürlüğüne bildirilmiş, dava ise 10.3.1997 tarihinde E İnşaat Limited Şirketi tarafından açılmıştır. İİK 96/3 maddesi hükmüne göre malın haczini öğrenen 3. şahıs öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. İstihkak iddiasının yapıldığı tarihte istihkak iddia eden ile birlikte oturan kimseler yahut bu şahısların iş ortakları iddianın yapıldığı tarihte malın haczini öğrenmiş sayılırlar. İdris, E İnşaat Limited Şirketinin temsil yetkisini haiz ortağı ve müdürü olduğundan şirket haczi en geç 31.1.1997 tarihinde öğrenmiş sayılır. Bu durumda dava şirket tarafından yasal süre geçirildikten sonra açıldığından davanın süre yönünden reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Öte yandan HUMK 67. maddesine aykırı olarak davacı şirket adına yöntemince vekile verilişi vekaletname ibraz ettirilmeksizin vrargılamaya devam olunarak davanın esası hakkında hüküm verilmesi de doğru görülmemiştir
O halde; davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır
SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.3.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.