 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/1495
Karar No : 1998/7468
Tarih : 9.11.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
BAĞ-KUR SİGORTALIGININ TESBİTİ DAVASI
PRİM BORCU
TEK TARAFLI İRADE
KARAR ÖZETİ: 1479 sayılı Yasanın ek geçici 13. maddesinin sağladığı olanaktan, süresinde başvurmak suretiyle yararlanmayan davacının, Kurumun talebi olmaksızın, geçmişe yönelik primlerin tamamını tek taraflı irade ile Kurumun bankadaki hesabına yatırmış olması, geçmiş hizmetlerinin zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak değerlendirilmesine yasal olanak vermez.
(1479 s. Bağ-Kur K. m. 24, ek geçici m. 13)
Davacı, 20.4.1982 ile 22.3.1985 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitiyle, yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 20.4.1982 ila 22.3.1985 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Davacının, yukarıda sözü geçen tarihler arasında, sigorta primlerini ödemediği, primlerini Kurumun bankadaki hesabına kendiliğinden geçmişe yönelik olarak ödediği, uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık bir kimsenin, geçmiş sürelerle ilgili olarak, tek taraflı irade ile, Kurumun bankadaki hesabına primlerini ödemesi durumunda, geçmiş hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Gerçekten, bir kimsenin zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılması için 1479 sayılı Yasanın 24. maddenin öngördüğü koşullara sahip olması gerektiği tartışmasızdır. Öte yandan, geçmiş hizmetlerin sigortalı hizmetten sayılması için 1479 sayılı Yasada, 506 sayılı Yasanın 79/8. maddesine koşut bir düzenlemenin mevcut olmadığı ortadadır. Bundan başka, Kurumun talebi olmaksızın davacının 10 sene sonra geçmişe yönelik olarak primlerin tamamını kendiliğinden Kurumun hesabına yatırmış olması davacıya, yasal dayanağı olmadığından geçmiş hizmetlerinin zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak değerlendirilmesine olanak vermeyeceği söz götürmez. Bundan başka, davacının 1479 sayılı Yasanın ek geçici 13. maddesinin sağladığı olanaktan süresinde başvurmak suretiyle yararlanmadığı da açıktır. Hal böyle olunca, geçmiş Bağ-Kur hizmetlerin tespitine yasal olanak olmadığı açık - seçiktir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 9.11.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.