 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/8435
Karar No : 1997/8610
Tarih : 25.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme, bozmaya uyarak, ilamında belirtilrdiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi ve süresi içinde bulunmadığından temyiz isteminin reddine ilişkin 28.11.1997 günlü kararın yine davalı vekilinin temyizi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Demet Kurtuluş lenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
1-Mahkemece davalı işverenin temyiz süresini geçirdiğinden bahisle Torbalı İş Mahkemesince verilen 23.10.1997 günlü E.1997/206, K.1997/591 sayılı kararın temyiz isteminin süresi geçtiğinden bahisle reddine karar verilmişse de, davalının yukarıda sözü edilen İş Mahkemesi kararına karşı 28.10.1997 tarihinde müddeti muhafaza kaydıyla temyiz isteminde bulunduğu ve bu istemin temyiz defterine kaydedildiği bilahare temyiz harcının yatırıldığı anlaşılmakla 25.1.1984 günlü 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gözönünde tutularak Torbalı İş Mahkemesinin 28.11.1997 günlü E.1997/206, K.1997/595 sayılı kararının ortadan kaldırılmasına karar verildi ve işin esasının incelenmesine geçildi.
2-Davacının aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Dava bir işkazası sonucu ölen davacılar miras bırakanın kaybı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazminine ilişkindir. Bu yönüyle, öncelikle Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından olaya ilişkin evrak ve belgelerin incelenip, doğrudan gözönünde bulundurulması gerekirdi. Kurumca, hak sahiplerine gelir bağlanmışsa bu gelir peşin değerinin maddi zarar hesabında gözönünde tutulması davanın hukuksal niteliğinin gereğidir. Ne varki, gelir bağlanmadığının saptanması halinde bu kerre davacılara Kurumu hasım göstermek suretiyle dava açmak veya Kurumca bu yöne ilişkin işlemlerin tamamlanması için mehil vermek gerekir. Ancak bu işlemlerin tamamlanmasından sonra maddi zarar yönünden hesaplama yapılmalıdır. Öte yandan hükme esas alınan hesap raporunda davacı miras bırakanının davalı işveren nezdinde değil, önceki çalışma yerine göre aldığı ücretin gözönünde bulundurulduğu anlaşılmaktadır. Bu yönün dahi gözetilmesi gerekirdi.
Mahkemenin bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 25.12.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.