 |
T.C.
Y A R G 1 T A Y
21. Hukuk Dairesi
E. 1997/7785
K. 1997/8517
T. 23.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TESBİT VE SATAŞMANIN ÖNLENMESI DAVASI
BOÇLANMA BEDELİNİN HESAPLANMASI
BAKANLAR KURULU KARARI
KARAR ÖZETİ: 3201 sayılı Yasanın 4. maddesine göre, bir gün için bir Dolar olarak belirtilen borçlanma bedeli, Bakanlar Kurulu Kararı ile değiştirilebilir. Değişen miktar, tahakkuk eden borçların tamamını ödememiş olanların bakiye borç sürelerine de uygulanır.
Borçlanma için başvurulmuş, henüz tahakkuku yapılmamış borç miktarına, dövizin miktarını değiştiren Bakanlar Kurulu Kararının evleviyetle uygulanması gerekir.
(3201 s. ÇTHK m. 4)
Davacı, 3201 sayılı Yasaya göre her bir günü bir Dolar üzerinden borçlanması gerektiğinin tesbiti ile kurum sataşmasının önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve duruşma talep edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Dava, yurtdışında geçen hizmet sürelerinin 3201 sayılı Yasa uyarınca değerlendirmek üzere, her bir günü bir Dolar üzerinden borçlanması gerektiğinin tesbiti ile, Kurum sataşmasının giderilmesi istemine ilişkindir. Davacının, borçlanmak üzere 23.12.1996 tarihinde Kurum'a başvurduğu, Bakanlar kurulu Kararının ise 15.2.1997 tarihinde yürürlüğe girdiği, uyuşmazlık konusu değildir.
Uyuşmazlık, döviz ile değerlendirilecek sürelerin her bir günü için bir Dolar mı, yoksa 2,5 Dolar mı ödeneceği noktasında toplanmaktadır. Bu yönü ile davanın yasal dayanağı belirgin olarak 3201 sayılı Yasanın 4. maddesidir. Anılan maddede; Sosyal Güvenlik Kuruluşlarınca döviz ile değerlendirilecek sürelerin her bir günü için tahakkuk ettirilecek prim, kesenek ve karşılık borcu tutarı bir Dolar'dır. Dövizin cinsi ve miktarı Bakanlar Kurulu Kararı ile değiştirilebilir. Değişen miktar, tahakkuk ettirilmiş borçlarının tamamını ödememiş olanların bakiye borç sürelerine de uygulanacak hükmü öngörülmüştür. Maddede; dövizin cinsi ve miktarının Bakanlar Kurulu Kararı ile değiştirilebileceği, ve bu değişikliğin tahakkuk ettirilmiş borçların tamamını ödememiş olanların bakiye borç sürelerine de uygulanacağı açık seçiktir. Başka bir anlatımla, Bakanlar Kurulu Kararı yürürlüğe girmeden önce tahakkuk ettirilmiş borçlarının tamamını ödememiş olanların bakiye borç sürelerine, sonradan çıkan Bakanlar Kurulu Kararındaki artış miktarı uygulandığına göre, henüz tahakkuku yapılmamış borç miktarına, dövizin miktarını değiştiren Bakanlar Kurulu Kararının evleviyetle uygulanması gerektiği yönü ise söz götürmez.
Somut olayda, davacı, Bakanlar Kurulu Kararının yürürlüğe girmesinden önce borçlanmak için başvurmuş isede, Kurumca borçlanmayla ilgili olarak adına borç tahakkuk ettirilip borcunu kısmen veya tamamen ödememiş olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacının, yurt dışında geçen hizmet sürelerinin her bir günü bir dolar üzerinden borçlanmasına yasaca ve hukukca olanak olmadığı ortadadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), davalı yararına takdir edilen 20.000.000 lira duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, 23.12.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.