 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/7212
Karar No : 1997/7183
Tarih : 6.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacılar, murisinin işkazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi B.Mustafa Şimşek tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Hükme dayanak alınan 12.2.1997 günlü kusur bilirkişi raporuna davalı yargılama aşamasında gerekçe göstermek suretiyle itiraz ettiği halde davalı vekilinin savunması üzerinde durulmaksızın işverenin %90 işçinin %10 zararlandırıcı sigorta olayında kusurlu kabul edilerek hüküm kurulmuştur.
Gerçekten, işveren aleyhine açılan rücu davasında alınan ve işverenin %80 işçinin %20 oranındaki kusur raporuna dayanılarak verilen karar kusur yönünden işveren lehine bozulmuş ve bozmadan sonra alınan kusur raporlarında işveren % 50 işçinin ise %10 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Kuşkusuz, rücu davasında hükme dayanak alınan kusur oranı bu davada kesin delil niteliğinde değilsede iş kanununun 73 ve işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün öngördüğü koşulları içermesi ve hükme dayanak alınmak suretiyle kesinleşmesi durumunda işvereni bağlayıcılığı giderek bu dava için güçlü delil sayılacağı söz götürmez. Zira bilirkişiler aynı maddi olguları değerlendirmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranını belirlediklerinden raporlar arasındaki aykırılığın bulunmaması gerektiği de sözgötürmez. Oysa rücu davasında alınan kusur raporları ile bu davada alınan kusur raporu arasında açık çelişkinin olduğu açık-seçiktir.
Öte yandan, tarafların hal ve mevkiine işverenin %90 oranında kusurlu bulunmasına ve tazminat miktarına göre dava konusu olayda borçlar kanunun 43.maddesinin öngördüğü koşulları oluşmadığı gözetilmeksizin anılan maddeye dayanılarak tazminattan indirim yapılmasıda isabetli sayılamaz.
Yapılacak iş; uzman bilirkişiler aracılığıyla rücu dosyasında alınan kusur raporlarıda gözönünde tutulmak suretiyle yeniden kusur raporu alınmak mevcut raporlar arasındaki çelişki giderilmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine, 6.11.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.