 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/7204
Karar No : 1997/7248
Tarih : 10.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, 4056 Sayılı Kanuna istinaden yapılan borçlanma işleminin geçerli olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Enver Aktaş tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR : Dava, 4056 Sayılı Yasa ile 506 Sayılı Yasaya eklenen geçici 80 Maddeye dayanılarak yapılan SAnatçı borçlanmasının geçerliliğinin tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemenin 31.1.1967-2.11.1969 dönemi borçlanma ile ilgili istemi reddetmesi doğrudur. 24.1.1991-30.3.1991 ve 1.12.1991-31.12.1994 dönemlerle ilgili istemin reddi dosya içeriğine, usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Davacının 11.9.1990 Tarihinde Müzük ve Sahne Sanatçıları Sendikasına üye olduğu, 25.12.1994 tarihinde Müzik, Sahne ve Gösteri Sanatçıları Derneğine üye olduğu ilk sigortalılık başlangıcının ise 26.10.1967 tarihi olduğu anlaşılmaktadır.
Borçlanma Belgesinin, 506 Sayılı Kanunun ek geçici 80. Maddesinde belirlenen sendika yani Müzik-Sen Sendikası tarafından usulüne uygun olarak düzenlendiği görülmektedir.
Dinlenen tanıklar, davacının 31.1.1967-2.11.1969 dönemi ile ilgili çalışmaları hakında esasa etkili hiç bir beyanda bulunmamışlardır. 1991 yılından sonraki çalışmaları hakkında çeşitli gazinolarda gitarist olarak çalıştığını, ancak ücreti kimden aldığı yolunda bilgi vermemişlerdir.
Mahkemece yapılacak iş davacının Müzik-Sen Sendikasına kayıt olduğu 11.9.1990 tarihinden 31.12.1994 tarihine kadar çalışmaları ile ilgili olarak çalışılan iş yerlerinin kapsamında olup olmadığını belirlemek iş yerlerinde bulunan belgeleri çalışmanın tam gün esasına göremi yoksa Part-Time esasına göremi çalıştığını ortaya koymak, gerçek sanatsal faaliyetini ve süresini saptamaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, Davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 10.11.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.