 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/6833
Karar No : 1997/384
Tarih : 20.01.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 8.000.000 lira manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.1.1997 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat K.A. ile karşı taraf vekili Avukat İ.B. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra, duruşmaya son verilerek, aynı gün Tetkik Hakimi Filiz Ekizoğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
KARAR : Dava, iş kazası sonucu beden tamlığı bozulan işçinin duymuş olduğu acı ve üzüntünün giderilmesi (manevi tazminat) istemine ilişkindir. Bu yönüyle, davanın yasal dayanağı belirgin olarak Borçlar Kanunu'nun 47. ve 26.6.1966 gün 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'dır. Anılan maddeye ve İçtihadı Birleştirme Kararı'na göre, manevi tazminata hükmedilebilmesi için, 1) Eylem, 2) Zarar, 3) Zarar ile eylem arasında illiyet bağı, 4) Eylemin hukuka aykırı olması, 5) İşçinin cismani zarara uğraması koşuldur.
Somut olayda, grizu olayının başka bir galeride meydana geldiği davacının çalıştığı ocakta bedensel ve ruhsal herhangi bir zarara maruz kalmadığı, dolayısıyla manevi tazminata hükmedilebilmesi için gerekli yukarıda yazılı koşulların oluşmadığı ve bu nedenle davanın reddi gerektiği halde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı avukatı yararına takdir edilen 6.000.000 lira duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20.1.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.