 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/6482
Karar No : 1997/7327
Tarih : 11.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, kurum hastanesinde hemşirenin hatalı iğne yapması sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 6.902.000.000 Lira maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.11.1997 salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekilleri Avukat Nigar T... ile Avukat Nurper O... ile karşı taraf vekili Avukat Vengiz H... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi Filiz Ekizoğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
Dava, Sosyal sigortalar Kurumu hastanesinde kurum hemşiresinin hatası sonucu sol kolunun kaybına maruz kalan davacının uğramış olduğu maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Dava nitelikçeleri, Kamu görevlisi bulunan doktor ve hemşirenin hizmetten ayrılmayan hizmet içi görev kusuruna, giderek çalıştırılanan haksız eylemine dayandığından, davanın yasal dayanağı belirgin olarak Borçlar Kanunun 55 ve Anayasanın 129/5 maddesidir. Başka bir anlatımla, uyuşmazlık 506 sayılı yasadan kaynaklanmadığı gibi 5521 sayılı Yasanın 1.maddesinde öngördüğü koşullar somut olayda oluşmadığı gibi 5521 sayılı Yasanın 1.maddesinde öngördüğü koşullar somut olayda oluşmadığından 1475 sayılı yasadan da kaynaklanmadığı açıktır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözüm yerinin, Sosyal sigortalar kanununun 134 ve 5521 sayılı yasanın 1.maddesi gereğince iş mahkemesi olmayıp miktara göre, Sulh veya Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu açık-seçiktir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 20.000.000 lira duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, 11.11.1997 gününde oybiliğiyle karar verildi.