 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/6233
Karar No : 1997/7324
Tarih : 11.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda, bozmaya uyarak ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 3.599.940.369 TL. maddi ve manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmesi ve duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.11.1997 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar vekili
Avukat Erdoğ Ö... ile karsı taraf vekili Avukat Oktay P... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi Filiz Ekizoğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar
okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
1-Dosya içerisinde bulunan Ankara 1.Ağır Caza Mahkemesinin kesinleşen 1995/27 Esas sayılı kararında görüleceği üzere; davacılar miras bırakanı Bektaş U...'ın garson olarak çalıştığı içkili restoranda meydana gelen bir kavgayı ayırmak istediği sırada, dava dışı üçüncü kişi durumunda bulunan Yıldırım K... tarafından, kasten ve bıçakla öldürüldüğü saptanmıştır. .Hukuk Hakimi, Ceza Mahkemesince belirlenen kusur raporu veya bu yönde oluşan kusur oranları ile bağlı değilse de, saptanan maddi olgularla bağlıdır. Bu davada ortaya çıkan olguya göre; davacılar miras bırakanının kast veya ağır kusur olarak niteleyeceğimiz biçimde, üçüncü kişi tarafından öldürüldüğüne göre, kusurun büyük bölümünün dava dışı Yıldırıma ait olduğunu kabul etmek gerekirken, bu oranın, tüm kusura göre %50 nisbetinde kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Öte yandan; Mahkemenin, davacılar miras bırakanının günlük kazancını saptarken yüzdeler yönünde öngördüğü usul de Yasaya uygun bulunmamaktadır. 1475 sayılı İş Kanununun 43. maddesi yüzdelerin belgelenmesi yönünde emredici nitelikte bir düzenleme getirmiştir, öncelikle yasal belgelerin araştırılıp bulunması zorunludur. Herhangi bir yasal nedenle bu tür belgelerin işverence ortaya konulamaması, durumunda, bu kerre, işyerinin büyüklüğü, iş hacmi, açık olduğu süreler, çalıştırdığı kişilerin sayısı vs. gibi unsurlar dikkate alınarak bu yönde uzman kişice saptanması gerekirken, doğrudan genel nitelikte, Sendikadan gelen bilginin kazanç olarak yansıtılması ve bu yönde ferdileştirme yapılmaması dahi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 20.000.000 lira duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükle turnesine, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 11.11.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.