 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/6015
Karar No : 1997/6112
Tarih : 6.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TESBİT DAVASI
YURTDIŞI HİZMET BORÇLANMASI
YURDA KESİN DÖNÜŞ
KARAR ÖZETİ: Yurtdışında çalışırken, yurda kesin dönüş yapmak suretiyle 3201 sayılı Yasadan yararlanarak borçlanma ve aylık tahsisi yaptıran kişinin tekrar yurtdışında çalışmaya başlaması halinde aynı Yasanın 6/b maddesi gereğince aylığı kesilir.
Davacının borçlanma tarihinde kesin dönüş yapmadığı, yurtdışında aktif sigortalı olarak çalışıp. primlerini Ödediği, hastalık yardımından yararlandığı biçiminde yurtdışından gelen yazı içeriğinin doğru olup olmadığı, kamu düzenini ilgilendiren bir husus olduğundan, mahkemece re'sen araştırılmalıdır.
Davacının zaman zaman köyüne gelip gitmesi, pasaportunda birden ziyade giriş ve çıkış olması, onun yurda kesin dönüş yaptığı şekilde değerlendirilemez.
İşsizlik yardımı, iş akdinin feshi üzerine işsiz kalan kişiye, hastalık yardımı ise iş akdi devam eden kişiye ödendiğinden, hastalık yardımı alan kişinin aynı dönemde zorunlu sigorta primi ödeyip ödemediğinin saptanması gerekir.
(3201 s. ÇTHK. rn.3,6)
Davacı, 3201 sayılı yasaya göre yaptığı yurtdışı hizmet borçlanmasının geçerli olduğunun ve aksine kurum işleminin Yasa ve mevzuata aykırı olduğunun tesbitine ve kurum sataşmasının giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, 21 .8.1993 tarihinde yurtdışı çalışması ile ilgili yapmış olduğu borçlanmanın ve 10.10.1993 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptali ile, Kurum sataşmasının giderilmesi-istemine ilişkindir. Davacının 1.4.1978 ila 21 .8.1993 tarihleri arasındaki yurtdışı çalışmalarını 3201 sayılı Yasa gereği borçlandığı, 13.9.1993 tarihli tahsis dilekçesi nazara alınarak, 1.10.1993 tarihinde aylık bağlandığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık borçlanma tarihi olan 21.8.1993 tarihinde davacının yurda kesin dönüş yapıp yapmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı belirgin olarak 3201 sayılı Yasanın 3 ve 6. maddeleridir. Anılan maddelere göre borçlanma ve aylık tahsisi yapılabilmesi için yurtdışında çalışan kişinin yurda kesin dönüş yapması koşuldur. Ne varki, 3201, sayılı kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurtdışında çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ay başından itibaren aylıklarının kesileceği 6/b maddesinin açık hükmü gereğidir.
Somut olayda davacı 25.5.1993 ila 12.7.1994 tarihleri arasında yurtdışında zorunlu sigortalı olarak çalıştığı primlerini ödediği aynı zamanda hastalık yardımı da aldığı başka bir anlatımla borçlanma yaptığı 21.8.1993 tarihinde yurtdışında aktif sigortalı olarak çalıştığı yurda kesin dönüş yapmadığı giderek yukarıda sözü geçen maddelerin öngördüğü koşullara sahip olmadığı 19.4.1996 gün 10704 sayılı yurtdışından gelen yazı içeriğinden açıkça anlaşılmaktadır.
Öte yandan, "işsizlik sigortasından" yardım alma ile "hastalık sigortasından" yardım görme, ayrı, ayrı kavramlardır. iş akdinin feshedilmesi durumunda, işsiz kalan sigortalıya belirli bir süre için yapılan ödemeye "işsizlik yardımı", iş akdi feshedilmeksizin aktif sigortalılığın devam ettiği zaman kesitinde, sigortalının hastalanması halinde istirahatli kaldığı süreler için ödenen iş görmezlik ödeneğini de "hastalık yardımı" olarak tanımlanabilir.
Bu bakımdan, "hastalık yardımını" "işsizlik yardımı" ile eşanlamda ve eşdeğerde değerlendirmek suretiyle sonuca ulaşmaya olanak yoktur. Kuşkusuz bu tür davalar kamu düzenine yönelik olduğundan Hakim görevi gereğince gerçeği saptamak için soruşturmayı genişletmekle yükümlü ve ödevli olduğu söz götürmez. Bundan başka davacının köyüne ev yapması zaman zaman köyüne gelip gitmesi ve pasaportunda birden ziyade giriş ve çıkışı olması davacının yurda kesin dönüş yaptığı şeklinde değerlendirilmesine de olanak yoktur.
Mahkemece yapılacak iş; 19.4.1996 gün 10709 sayılı Yazı içeriğindeki bilgilerin doğruluğu araştırılmak ve özellikle davacının borçlandığı 21.8.1993 tarihinde yurtdışında aktif sigortalı olarak çalışıp çalışmadığı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptamak "hastalık yardımının" ödeme prosedürünü belirlemek ve hastalık yardımı ödendiği dönemde, mecburi prim kesilip kesilmediği araştırılmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 6.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.