 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E. 1997/5618
K. 1997/10280
T. 28.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ
KARAR ÖZETİ: Aralarında bağlantı bulunması ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olması halinde, davalar birleştirilmelidir.
(1086 s. HUMK. m. 45/3)
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi yolunda kurulan 06.12.1996 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı Zekeriya, müdahil davacı Mümtaz, davalı Duran vekilleri ile davalı Tapu Sicil Müdürlüğünü temsilen Hazine avukatı tarafından istenilmekle Tapu Sicil Müdürlüğünün temyiz dilekçesi dışındaki diğer temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldığından kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
Eldeki temyize konu dava dosyasında, Milas-K köyünde yer alan çekişmeli 107 ada 6, 25, 26 ve 27 parsel sayılı taşınmazların 28.01.1988 tarih, 19 sıra numaralı ve 05.02.1988 tarih, 4 sıra numaralı tapu kayıtlarının kapsamında kaldıkları tutanaklarında açıklanarak, taşınmazların Milas Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/632 Esas sayılı dosyasında davalı oldukları nedeniyle miktar ve malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespitleri yapılmış, Milas Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı Zekeriye tarafından Tapu Sicil Müdürlüğü, K Köyü Tüzelkişiliği ve Hasan aleyhine, 28.01.1988 tarih, 19 ve 05.02.1988 tarih, 4 sıra numaralı tapu kayıtlarının yüzölçümünün düzeltilmesi davası Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/632 Esas 1989/323 sayılı görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmış, yargılama sırasında Mümtaz gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanarak davacı Zekeriya yanında davaya katılmıştır. Yerel mahkeme dayanılan tapu kayıtları gayrı sabit hudutlu olup, miktarı kadar olan yerin 107 ada 27 parsele ayrıldığı, 107 ada 6, 25 ve 26 parsellerin kayıt miktar fazlasını oluşturduğu gerek davacıların gerekse davalılar Hasan ve Duran'ın 20 yıla varan zilyetliklerinin söz konusu olmadığı gerekçeleriyle; 107 ada 27 parselin 19.292.57 m2 yüzölçümlü olarak davacılar Zekeriye ve Mümtaz adlarına tapuya tesciline, 107 ada 6 parselin 332.68 m2, 25 parselin 2400 m2, 26 parselin 6432 m2 yüzölçümlü olarak Hazine adına tapuya tesciline karar vermiş hüküm davacı Zekeriya, müdahil Mümtaz, davalı Duran vekilleri ile davalı Tapu Sicil Müdürlüğünü temsilen Hazine avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkeme ilamı davalı Tapu Sicil Müdürlüğüne 22.01.1997 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise HUMY.nın 432. maddesinde öngörülen 30 günlük yasal süre geçirildikten sonra 05.03.1997 tarihinde verilmiştir. Tapu Sicil Müdürlüğünün süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
II- Davacı Zekeriya, müdahil Mümtaz ve davalı Duran vekillerinin temyiz itirazlarına gelince; eldeki temyize konu dava dosyasında dava konusu olan 107 ada 6, 25, 26, 27 parsel sayılı taşınmazlar ile Dairemizde aynı gün temyiz incelemesi yapılan yerel mahkemenin. 1989/56 Esas, 1995/39 Karar sayılı dosyasında dava konusu olan 107 ada 1,2, 3, 4, 5, 20, 21, 22, 23 ve 24 parsel sayılı taşınmazların Nisan 1340 tarih, 37 sıra numaralı aynı kök tapu kaydının kapsamında kaldığı ileri sürülmüştür. Bu durumda kök tapu kaydının kapsamının ve bu kök kayıt kapsamı içinde ifrazen oluşan tapu kayıtlarının kapsamlarının sıhhatli bir biçimde belirlenmesi zorunlu olup, bu iki davadan biri hakkında verilecek karar diğerini etkiler niteliktedir. Davalar arasında bağlantı bulunduğundan, HUMY.nın 45/3. maddesi uyarınca birleştirilmelidir. Davalar arasındaki bağlantı gözardı edilerek davaların ayrı ayrı görülüp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı Tapu Sicil Müdürlüğüne temsilen Hazine avukatı tarafından verilen temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE; II. bentte açıklanan nedenlerle, davacı Zekeriya, müdahil Mümtaz ve davalı Duran vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada.incelenmesine yer olmadığına ve yine bozma nedenine göre duruşmada hazır bulunan tarat vekillerine avukatlık parası takdirine yer olmadığına, peşin temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 28.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.