 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/5587
Karar No : 1997/5685
Tarih : 25.09.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davaca, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar vreilmesni istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Bülent Mustafa Şimşek tara ından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundaktın sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
1-Do syadaki yazılara, toplanan delillere, hüküm dayandığı gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, iş kazası sonucu sürekli işgörmezliğe maruz kalan işçinin uğramış olduğu maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Öte yandan, bu tür istemler nitelikçe, Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesine yöneliktir. Bu nedenle mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından sigortalıya bağlanan peşin sermeye değerinin belirlenen zarardan indirilmesinde yasal zorunluk olduğu açık-seçiktir. Bu bakımdan, öncelikle, sigortalının işverenden isteyebileceği tazminatın asgari ücretteki artışlarda gözönünde tutularak yeniden saptanması gerektiği hukuksal gerçeği ortadadır. Bundan başka 1997/179 sayılı dosya; Kurumun rücu alacağı ile ilgili olup, giderek anılan dosyada rücu alacağının tavanını belirlemek için tesbit edilen tazminat miktarının kesin hüküm çevresinde, Kurumun rücu alacağı dışında, bu davada sigortalının tazminat alacağının miktarı yönünden kesin delil niteliğinde, bağlayıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez.
Yapılacak iş, sigortalının tazminatını yeni veriler ve artan asgari ücret gözönünde tutularak yeniden saptamak ve saptanan zarardan; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan katsayı ile sigortalının gelirlerinde yapılan artışları Sosyal Sigortalar Kurumundan sorulmak bildirilen miktarı belirlenen zarardan indirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünda tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı sakilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıkalan nadenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25.9.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.