 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/5497
Karar No : 1997/6052
Tarih : 6.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MENFİ TESBİT DAVASI
İDARİ PARA CEZASI İLE İLGİLİ TAHAKKUK
ETTİRİLEN GECİKME ZAMMINDAN SORUMLULUK
KARAR ÖZETİ: İdari para cezası ile ilgili olarak tahakkuk ettirilen gecikme zammından sorumlu olmadığının tespiti ile sataşmanın giderilmesi istemine ilişkin olan davanın yasal dayanağı 4247 sayılı Yasanın 2. maddesidir.
Mahkemece, davacı kuruluşun 4247 sayılı yasanın 2. maddesinde belirtilen kuruluşlardan bulunup bulunmadığı yöntemince incelenmeli, kuruluşun yasa kapsamında olduğunun saptanması durumunda 2. maddenin son fıkrası gereğince işlem yapılmalıdır.
(4247 s. SSK K.m.2)
Davacı, İdari para cezası ile ilgili tahakkuk ettirilen gecikme zammından sorumlu olmadığının tespiti ile sataşmanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava idari para cezası ile ilgili olarak tahakkuk ettirilen gecikme zammından sorumlu olmadığının tespiti ile sataşmanın giderilmesi istemine ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 4247 sayılı Yasanın 2. maddesidir. Anılan maddede; Genel ve katma bütçeli idareler, özel idareler ve belediyeler, döner sermayeli kuruluşlar ile kanunla veya kanunların verdiği yetkiye istinaden kurulan kamu kuruluşları ve 233 sayılı kanun hükmünde Kararname kapsamına giren teşekkül ve kuruluşlarla bunların müessese, bağlı ortaklık ve iştiraklerinin bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşına kadar tahakkuk etmiş bulunan prim, idari para cezası ve Sosyal Yardım Zammı ile bunların gecikme zammının ve faiz borçları 997 Mali yılı Hazine Müsteşarlığı Bütçesinin (940.01.3.406.900.4792 sayılı Kanunun 19. maddesi gereği Sosyal Sigortalar kurumuna yapılacak yardımlar) tertibindeki ödenekten Sosyal Sigortalar Kurumuna yapılan ödemeler karşılığında bu kurumu ve Kuruluşlar adına tahsil edilmiş sayılarak borç kayıtlarının kapatılacağı, son fıkrada ise; yukarıda belirtilen Kurum ve kuruluşlardan bu kapsamda devam eden Takibat ve yargı safhasındaki ihtilaflar sona erer hükmü öngörülmüştür. Hal böyle olunca, davacı kuruluşun, yukarıda sözü geçen 2. maddede, sayılı ve sınırlı olarak belirtilen kuruluşlardan olup olmadığının yöntemince incelenmesi gerektiği söz götürmez. Oysa, davacı kuruluşun anılan madde kapsamında bulunup bulunmadığı yöntemince incelenmediği hukuksal gerçeği ortadadır.
Yapılacak iş; davacı kuruluşun 4247 sayılı Yasanın 2. maddesinde belirtilen kuruluşlardan bulunup bulunmadığı yöntemince incelenmek, kuruluşun kapsamında olduğunun saptanması durumunda 2. maddenin son fıkrası gereğince işlem yapmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözününde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: 'Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.