 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E. 1997/5076
K. 1997/6413
T. 14.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAZMİNAT DAVASI
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ
BİLİNEN DÖNEM ZARARININ HESAPLANMASI
KARAR ÖZETİ: Son toplu iş sözleşmesinde zam miktarının ne suretle saptanacağı açıklanmış ve bu döneme ait enflasyon oranları DİE tarafından duyurulmakla bilinir halde olduğundan, bilinen dönem kazancını n hesaplanmasında, gerçek belli iken varsayıma gidilemiyeceği ilkesi karşısında, bir önceki dönem toplu. iş sözleşmesindeki zam miktarının yansıtılması suretiyle tazminatın belirlenmesi doğru değildir.
(818 s. BK. m. 45)
Davacılar, murisinin işkazası sonucu ölümünden doğan maddi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen toplam 1.202.278.141 TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davalı vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine, tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacının ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, iş kazası sonucu ölen işçinin hak sahiplerinin uğramış olduğu zararların giderilmesi istemine ilişkindir. Davada uyuşmazlık tazminatın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Tazminatın miktarı ise; işçinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak akti ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu söz götürmez. Başka bir anlatımla, işçinin günlük net geliri tesbit edilerek bilinen dönemdeki kazancı mevcut veriler nazara alınarak iskontoları ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanacağı, bilinmeyen dönemdeki kazancının ise; yıllık olarak %10 artırılıp %10 istontoya tabi tutulacağı Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda dayalı Genel müdürlük ile Y.... Sendikası arasında 1.3.1997- 28.2.1999 tarihleri arasında geçerli Toplu iş sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşmede, 1.3.1997 ve 31 .8.1997 tarihleri arasında işçi ücretine yapılan zam miktarının belli olduğu,15.9.1997, 15.3.1998. 15.9.1998 tarihleri arasında yapılacak zam miktarının DİE'ce belirlenen indeks değişim oranlarının 2 olarak ekleneceği belirtilmiştir.
Hal böyle olunca, ve özellikle 1977 yılı aylık enflasyon oranı her ay sonu Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından tesbit edilip duyurulduğundan, 15.9.1997. 15.3.1998 ve 15.9.1998 tarihleri arasındaki işçi ücretlerine yapılacak zam oranının aylık olarak bilindiği açık-seçiktir. bu nedenle, yukarıda açıklanan dönem için bir önceki Toplu iş sözleşmesinde belli olan zam miktarının, yansıtılması, gerçek belli iken varsayıma gidilemeyeceği ilkesi karşısında doğru olmadığı ortadadır.
Yapılacak iş, Hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan 1997 yılı aylık enflasyon oranı Devlet istatistik Enstitüsünden sorularak bildirilen miktar baz alınarak işçinin aylık, giderek yıllık ücreti belirlenmek ve bu belirlemeye göre bilinen dönem zararı gerçekler gözününde tutularak saptanmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın 15.9.1997, 15.3.1998 ve 15.9.1998 dönemi için bir önceki toplu iş sözleşmesinde belli olan zam miktarı esas alınmak suretiyle bilinen dönem zararının hesaplanması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), davacı ve davalı yararına takdir edilen 20.000.000'er lira duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak birbirlerine yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 14.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.