 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/4982
Karar No : 1997/6409
Tarih : 14.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacılar murisinin işkazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazimantın ödetilmesi davasının yapılan yargılması sonunda, ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen toplam 2.646.931.012 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizin inclenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davalı vekilincede duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.10.1997 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü davalı vekili Avukat Turhan P... ile karşı taraf vekili Avukat Leyla Y... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hakimi Filiz Ekizoğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra için gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
Zararlandırıcı olaya meruz kalan işçinin, olay günü işyerinde, 1.Ekip Şefi olarak "çalışırken tansiyonunun ani yükselmesine bağlı olarak beyin kanaması neticesi işkazası sonucu ölmüştür.
1-İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve işgüvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 73.maddesinin açık buyruğudur.
Olayla ilgili olarak üç kişilik bilirkişi heyetlerince düzenlenen 9.2.1996 ve 2.7.1996 tarihli raporlarda Davalı'nın % 100 kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Oysa, hükme dayanak alınan bilirkişi raporundu; bilirkişiler, İş Kanununun 73.maddesinin öngördüğü koşulları gözönünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve işgüvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek bu suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç bir kuşku ve duraklamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, İşKanununun 73.maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez .
2-Mahkemece yapılacak iş; işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında ve tıp dalında uzman bilirkişilere konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, olayda bir kısım kaçınılmazlığın
bulunduğunu gözonünde tutmak verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Kabule görede tarafların hal ve mevkiine, iş verenin % 100 oranında kusurlu bulunmasına ve tazminatın miktarına göre,dava konusu olayda Borçlar Kanununun 43 nci maddesinin öngördüğü koşulların oluşmadığı gözetilmeksizin anılan maddeye dayanılarak tazminattan indirim yapılmasıda isabetsizdir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve özellikle, inandırıcı güç ve nitelikte olmayan 73.maddenin öngördüğü koşulları içermeyen kusur raporunu hükme dayanak almak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı ve davalı yararına takdir edilen 20.000.000'er TL duruşma Avukatlık parasının karşılıklı olarak birbirlerine yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine 14.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.