Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E. 1997/4432
K. 1997/4681
T. 1.7.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN İSTİHKAK İDDİASI
MENKUL MAL HACZİNDE MULKİYET KARİNESİ
 
KARAR ÖZETİ: Menkul malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır ise de; davacı ile davalı borçlunun karıkoca olup birlikte oturmalarına, davacı adına kayıtlı haczedilen telefonun bu evde bulunmasının doğal olmasına göre, davacının yasal karinenin aksini ispatladığının kabulü gerekir.
 
(2004. s. İİK. m. 97)
 
Mahalli mahkemesinden verilen kararın temyizen tetkiki davacı kişi vekili tarafından istenmiş, mercice ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
 
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
 
2- Alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan icra takibi sonucu haczedilen malların kendisine ait olduğu iddiasıyla üçüncü şahıs tarafından açılan istihkak davası, mercice reddedilmiş, karar üçüncü şahıs tarafından temyiz edilmiştir.
 
Toplanan kanıtlardan, davacı ile borçlu karı-koca olup birlikte oturduğu,  nolu telefonun davacı adına kayıtlı olduğu saptanmıştır. İİK.nun 97/a maddesi hükmü gereği bir menkul malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların menkul malı birlikte elinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Burada mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararınadır. Ancak, davacının kendi adına kayıtlı olan telefonunu bu evde bulundurması doğaldır ve davacı bu yönden yasal karinenin aksini ispatlamış durumdadır. Bu nedenle, mahkemece telefon yönünden davanın kabulü gerekirken, reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
 
O halde, davacı üçüncü kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
 
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 1.7.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini