 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E:1997/3980
K:1997/4171
T:17.06.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR
Dava, 3.şahsın istihkak iddiasına ilişkindir. Haciz 30.11.1996 tarihinde borçlunun oturduğu evde ve karısının hazır bulunduğu sırada yapılmıştır. Bu durumda İİK.nun 97/a maddesi hükmüne göre, mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olup bu asal karinenin aksini iddia eden davacı 3.şahsın bu iddiasının kesin ve inandırıcı bir biçimde ispat etmesi gerekir. Davacı tanıklarının anlatımlarına göre, hem tanıklar, hem de davacı borçlu ile yakın akrabadırlar. Davacı, tarafından ibraz olunan fatura ve garanti belgeleri ile borcun doğumundan sonraki tarihi taşıyan apartman aidat makbuzları adi nitelikte olup, her zaman teminin mümkün belgelerdendir. Öte yandın, adi şekilde düzenlenen kira sözleşmesinde düzenlenme tarihi bile mevcut olmayıp kira başlangıcı sadece (1 Haziran) olarak gösterildiği gibi kiralayanı Necip T..., borçlu ile aynı soyadı taşımaktadır. Bu niteliği itibariyle kira sözleşmesi alacaklının haklarını etkilemez. (HUMK.299) Diğer taraftan taraflarla yakın akrabalık ilişkisi içindeki tanık beyanları da samimi değildir.
Bu durumda, yasal karinenin aksi 3.kişi tarafından yeterli ve inandırıcı şekilde ispatlanmadığından davanın reddi yerine kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Kabule göre de, İİK.nun 97/15.maddesi hükmü gereğince davalı alacaklının kötü niyeti ispat edilmediği halde aleyhine tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.06.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.