 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E. 1997/3633
K. 1997/3674
T. 2.6.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TASARRUF KESİNTİLERİ VE İŞVEREN KATKILARI
ALACAĞI
GÖREV
KARAR ÖZETİ: Uyuşmazlık belirgin biçimde, 506 saydı Yasanın 3917 sayılı Yasa ile değişik 80 ve 3417 sayılı Yasanın 7. maddesinden kaynaklandığından ve ayrıca davalılar nitelikleri itibariyle özel hukuk hükümlerine tabi kişiler olduklarından,uyuşmazlığın çözüm yeri idari yargı olmayıp, SSK.nun 134. maddesi gereğince yetkili iş mahkemesidir.
(506 s. SSK. m. 80, 134)
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde Eylül 1987 - Haziran 1991 tarihine kadar işçi olarak çalıştığını, işverenin 3417 sayılı Yasa uyarınca hak ettiği nemaları ödemediğinden, fazla hakları saklı kalmak üzere 5.000.000 TL. nema alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, mahkemenin görevsizliği nedeniyle reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Dava hukuki nitelikçe, tasarruf. kesintileri ile işveren katkılarının ödenmesi istemine ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı belirgin olarak 3417 sayılı Yasanın 7. maddesidir. Anılan maddede; işverenlerin ücretlerden yapacakları tasarruf kesintileri ile sağlayacakları işveren katkılarını 4. maddede belirtilen süreler içinde ilgililerin banka hesaplarına yatırmamaları halinde, yatırılması gereken miktarlar resen veya ilgililerin başvurusu halinde Sosyal Sigortalar kurumunca 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun primlerin tahsiline ilişkin hükümleri dairesinde tahsil olunarak alınacak gecikme zammı ile birlikte ilgili banka hesabına yatırılır hükmü öngörülmüştür.
Öte yandan, Sosyal Sigortalar Kanununun 80. maddesinde, 3917 sayılı Yasanın 1. maddesi ile yapılan değişikliğe göre, kanuni süresinde ödenmeyen, prim ve diğer alacakların tahsilinde 21.7.1953 tarih ve 6183 sayılı Amme alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Kurum alacaklarının tahsilinde 21 .7.1953 tarih ve 6183 Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer iş Mahkemesi yetkilidir. Somut olayda, davacı Yasa gereği davalılar tarafından temin edilip ödenmesi gereken Tasarruf kesintisi ile işveren katkılarının ödenmesini istediğine göre, uyuşmazlığın belirgin bir biçimde 506 sayılı Yasanın 80. maddesinden kaynaklandığı açık seçiktir. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı yeri olmayıp Sosyal Sigortalar Kanununun 134. madde gereğince yetkili iş Mahkemesi olduğu ortadadır. Kaldı ki, davalılar, nitelikleri itibariyle özel hukuk hükümlerine tabi oldukları da söz götürmez. Bundan başka, Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarının 2247 sayılı Yasanın 28/2. maddesi gereğince görev uyuşmazlığının çözülmesi için kendisine başvuran yargı mercilerini bağlayacağı da tartışmasızdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 2.6.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.