 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/3412
Karar No : 1997/3480
Tarih : 22.05.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan A.Madencilik Ltd.Ş.vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi B.Mustafa Şimşek tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre,davalılardan A.Madencilik Ltd.Ş.nin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Zararlandırıcı olaya maruz kalan işçi, olay günü işyerinde, çalışırken, iş yaparken, iş kazası sonucu ölmüştür.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işverenin, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu'nun 73. maddesinin açık buyruğudur.
Hükme dayanak alınan 8.5.1992 tarihli raporu düzenleyen bilir kişiler, İş Kanunu'nun 73. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uyglanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususları ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranını hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçmide saptamadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, İş Kanunu'nun 73. maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.
Öte yandan, dava nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Bu nedenle, bu tür uyuşmazlıklarda, öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup olmadığı, sigortalının meslekte kazanma güç kayıp oranı ve bu orana göre, kurum tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin araştırılıp saptanması gerektiği söz götürmez. Oysa, mahkemece, açıklanan doğrultuda inceleme ve araştırma yapmaksızın, yargılamanın sonuçlandırıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Yapılacak, iş, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişiler aracılığı ile, İş Kanunu'nun 73. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğ Tüzüğü'nün ilgili maddeleri göz önünde tutularak, yöntemince yeniden kusur incelemesi yaptırmak ve davanın niteliği göz önünde tutularak davacıya, meslekte kazanma güç kayıp oranının saptanması ve buna bağlı olarak kurumdan gelir bağlanması için Sosyal Sigortalar Kurumu aleyhine dava açması için önel verilmek ve verilen önelin sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı A.Madencilik Ltd.Ş.nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 22.5.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.