 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/3174
Karar No : 1997/4051
Tarih : 12.6.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
3201-1/m.8
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurumun tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının 3201 Sayılı Yasaya göre yaptığı borçlanmasının geçerli olup olmayacağı ve bu sürelerin yaşlılık aylığı tahsisinde dikkate alınıp alınmayacağı konularına ilişkindir. Mahkemece 3201 Sayılı Yasaya göre yapılan borçlanmasının geçerli olacağını ancak yaşlılık aylığının 2147 Sayılı Yasaya göre yapılan borçlanma ve önceki hizmetlere göre bağlanması gerekeceğini hüküm altına almıştır. Mahkemenin kabulü usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Gerçekten davacının 3201 Sayılı Yasaya göre 1984-1990 yılları arasında yaptığı borçlanma usul ve yasaya uygun bulunmaktadır. Davacı 1990 yılında borçlanmasını yaptıktan sonra yurt dışına çıkmış ve hastalıkla işsizlik sigortalarından yardım almıştır. Bu yön davacının kesin dönüş yapmadığı biçimde yorumlanmamalı ve borçlanmanın geçersizliği kabul edilmemelidir. Mahkemenin bu yöndeki kabulü doğrudur. Ne var ki bu sürelerin ayrıcı yaşlılık aylığı tahsisinde de dikkate alınması gerekir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 3201 Sayılı Yasa hükümlerinden yararlanamazlar. Dava konusu olayda davacı 1992 yılının Eylül ayında yaşlılık aylığı tahsisi için başvuruda bulunmuştur. Bu tarihte ise kendisine 2147 sayılı Yasa hükümlerine göre aylık bağlanmış değildir.
Şu duruma göre davacının gerek 2147 gerekse 3201 Sayılı Yasalara göre yaptığı borçlanmanın tamamının yaşlılık aylığı tahsisi de dikkate alınması gerekirken sadece 2147 Sayılı Yasa hükümlerinin gözetilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.06.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.