 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/2846
Karar No : 1997/3939
Tarih : 10.06.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen toplam 3.137.650.917 TL. maddi ve manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davalı vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruma için 10.6.1997 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat Şahin Kıraç ile karşı taraf vekili Avukat İ. Hakkı Altan geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi Filiz Ekizoğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendler dışındaki itirazları yerinde değildir.
2 - Hukuk Hakimi Ceza Mahkemesinde alınan kusur raporu ile bağlı değilse de, Ceza Mahkemesinin kabul ettiği ve kesinleştiği olgularla bağlıdır. Dosyadaki bilgilerden anlaşıldığı üzere, şantiye şefine, davacının maruz kaldığı iş kazası nedeni ile kusur verildiği ancak Ceza Mahkemesinin sonucunun araştırılmadığı görülmektedir. Şu duruma göre, şantiye şefi hakkında açılan davanın akıbetini sormak, mahkumiyeti yolunda bilgi alınması halinde, bu davada dahi, kendisine bir oran dahilinde kusur vermek ve kusur durumunu buna göre belirlemek gerekirdi.
Mahkemenin bu yönü gözardı etmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3 - Öte yandan; maddi hesap raporunda davacının bilinen ve işyerinde aldığı ücrete göre zarar hesabının yapılması gerekir. Gerçek ücret belli iken varsayımlara gidilemez. Dava konusu olayda, davacının, aksi kanıtlanamayan ücret bordroları, işyeri kayıtları ve sigorta müfettiş raporuyla aylık ücreti bellidir. Bu belirleme ortada iken, Mahkemenin tanık beyanları ve Ticaret Odası kayıtlarını esas alarak, zararı hesaplatması usul ve yasaya aykırıdır.
4 - Davacının zarar hesabının sağlıklı yapılabilmesi ve davanın sonucu bakımından, kesin işgöremezlik oranının da belirlenmesi gerekir. Dava konusu olayda, davacının kontrol kaydı sonucunun alınmadan davanın sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 6.000.000 lira duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10.6.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.